Jimin başından beri Jungkook'a ait olduğunu bilmiyordu.
O Jungkook'un hem yenilgisi hem de büyülenişiydi.
Ya da çılgın bir takıntısı...?
³³³³³³
Saçlarımı yanaklarıma çarpan buz gibi bir esinti, neredeyse sözlerini bana ulaşmadan yutacaktı.
Ardından...
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
³ ♡ ³
Jimin
Yaş 23, Temmuz 2014
"İyi ki doğdun!"
Kulübün kapısını iterek açtığımda yüzlerce farklı sesin bağırışıyla karşılandım. Üzerime yağan konfetiler loş ışığın altında parıldıyor ve omuzlarıma değdiklerinde çıplak tenimi gıdıklıyordu. Balonlar tavana doğru süzülüyor ve uzaktaki koca duvarı kaplayan, öpücük atarken çekilmiş fotoğrafımın önünü kapatıyordu. The Beatles'ın Birthday şarkısı mekâna eşlik ediyordu.
Valentina stilettolarıyla koşarak bana sarıldı. "Doğum günün kutlu olsun!"
"Biraz abartmış olabilir misin, Val?"
"Fotoğraf, değil mi?" Kaşlarını çatarak beni bıraktı. "Çok mu büyük olmuş?"
Gülerek yanağından öptüm. "Mükemmel."
Kulübe girdim, yanaklarım ağrıyana kadar insanlara doğum günü dilekleri için sarılıp teşekkür ettim. Biri beni belimden tutup kendi etrafinda döndürmeye başlayınca dünyam yerinden oynadı. Döndürmeyi bıraktı ve ayaklarım hâlâ yerden bir santim yukarıda sallanırken Benjamin'in bakışlarıyla buluştum.
"Bana borçlusun, Jimin."
Kaşlarımı çattım. "Herkesin doğum gününü böyle mi kutlarsın?"
"Sadece borçlarından sıvışmaya çalışan insanlarınkini böyle kutlarım."
"Ay, lütfen." Omzunda olmayan bir parça tüyü silkeledim. "Bir sonraki bahsi kaybedeceksin. Bizi tekrar al-ver yapmaktan kurtarıyorum sadece."
Eğlenceli bir ses çıkardı ve beni tekrar ayaklarımın üzerine bıraktı. "Bence içimizdeki en fena sinsi sensin, üstelik kan bağıyla Russo bile değilsin." Bardaki bir sandalyeye oturdu.
"Ah, şu işe bakın," dedim Benjamin ile yanında oturan Nico'nun arasına girerek. "Doğum günü partimde Muhteşem Nicolas Russo'nun varlığıyla onurlandırılacak kadar popüler biriyim."
Nico bir bardak viski içerken bana yarım bir gülümseme bahşetti. "Akşam bir toplantım var."
Toplantının alt kattaki konferans odasında olacağını anlayarak, "Yaa," diye karşılık verdim. "En azından benim için buradaymışsın gibi yapabilir misin?"
