Jimin başından beri Jungkook'a ait olduğunu bilmiyordu.
O Jungkook'un hem yenilgisi hem de büyülenişiydi.
Ya da çılgın bir takıntısı...?
³³³³³³
Saçlarımı yanaklarıma çarpan buz gibi bir esinti, neredeyse sözlerini bana ulaşmadan yutacaktı.
Ardından...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
³ ♡ ³
Jimin
Ölümcül düşmanınızla seks yapmak çok yorucuydu. Koridordan daireme doğru yürürken kaslarım ağrıyordu. Kapının kilidini açtım ve topuklu ayakkabılarımı fırlattım ama tam ışıkları açmaya uzanırken tenime soğuk bir farkındalık dokununca donakaldım.
"Vay, vay, vay... Partiye bir adamın ceketiyle gelip eve başka birininkiyle mi dönüyorsun?"
Bakışlarım New York'un en kalitesiz striptizcilerinin yer aldığı The Playhouse'un gururlu yöneticisi II. Richard'a kaydı. Şehirde elli dolara sakso çektirilebilecek tek güvenilir yer orasıydı.
Yanlışlıkla yatmaktan asla endişelenmeyeceğim bir üvey oğuldu ve bunun, benden yirmi yaş büyük olmasıyla alakası yoktu. Sadece her yönden tiksindirici biriydi.
"Evet. Eh, bizler kendimizi fazla müsait gibi gösteremeyiz sonuçta, değil mi?"
Perdeler açıktı ve odayı doğal bir ışık dolduruyordu. Fakat o yine de yaslanmak için en karanlık köşeyi bulmayı başarmıştı. Oradan bir hamam böceği gibi sıçradığını hayal ettim. Böcekler iğrenç küçük leşcillerdi ama en azından ezmesi her zaman kolaydı.
"Jeon'un sikini emdin mi?"
İç geçirdim. "Anında terbiyesizleşmesen olmazdı tabii. Bir kez olsun kendini tutamaz mısın, Dick?"
Mutfağa yöneldim. Arkamdan geldiğini hissedince gerildim. Kolumu tutup beni döndürdü.
Her zaman güzel giyinirdi. Bugün ince çizgili bir gömlek ve siyah pantolon giymişti ama üzerine ucuz kolonya, sigara dumanı ve striptizci teri kokusu yapışmıştı. Tıpkı yandan uzattığı saçlarla kelini örtmekte işe yaramayan yağlı saç jolesi gibi.
Parmakları tenime battı. "Seni kulüpten çıktığında takip ettim. Ne zamandır onun üzerinde zıplıyorsun?"
Her zaman ama her zaman, soruyu geçiştirmeyi seç.
"Neden bahsettiğinden emin değilim."
"Boynunda ısırık izi var, seni küçük sürtük."
Kahretsin. O pislik Jeon yok muydu...
Etli parmağı elbisemin üst kısmında gezindi. "Eğer duygusuz birini becermek istediysen, sana yardım edebilirdim."
"Açıkçası Dick, bugün pazar. Cinsellik konuşmayı minimumda tutalım lütfen."
"Eğer benim için bunu telafi edersen her şeyi unutabilirim" Başparmağıyla boynumdaki kızarıklığı ovuşturdu. Neredeyse kusacaktım.
