( 2:17 - 2:27 arasında Jungkook'un partına bir bakınnn du nuneul tteugo derkenki sesi...🥴)
³ ♡ ³
Jimin
Havayı kesen silah sesi, kalbime bir parça buz gibi saplandı.
Jungkook volta attığım oturma odasına adımını atar atmaz içime bir ferahlık çöktü ve nefesim kesildi.
Nabzım hızlandı.
Gözlerim yandı.
Öfke, rahatlama, bu çarpık ailenin bir araya gelişinin yarattığı korku... Hepsi içimde patlayıverdi. Jungkook'a doğru yürüyüp onu ittim. Bir santim bile kıpırdamadı ve bu beni daha da sinirlendirdi. Yanağımdan bir gözyaşı süzüldü.
"Babamla çalışıyorsun!" diye suçladım.
"Babanla hiç çalışmadım."
İçimden acı bir ses kaçtı ve ona inanmadığımı açıkça ortaya koydu.
Çenesinde bir kas seğirdi. "Yalnızca Antonio'yla çalıştım. Bildiğin üzere, ikisi de aynı çevreden."
Söylediği fazlasıyla mantıklıydı. Hemen sonuca varmıştım çünkü insanlardan her zaman en kötüsünü beklerdim. Ama sadece bu değildi. Onun en kötüsünü yapabileceğine inanmak istemiştim. Çünkü bana kontrolden çıkıyormuşum gibi hissettiriyordu... sanki her elini üzerime koyduğunda o cankurtaran salı parmaklarımın arasından kayıp gidiyordu.
Bu duygulardan nefret ediyordum.
Minnet. Belirsizlik. Rahatlama.
Çünkü eninde sonunda onların içinde boğulacaktım.
Ve Jungkook beni kurtarmayacaktı.
Öfke tüm gücüyle geri geldi, damarlarımı ve gözlerimin arkasını yaktı.
"Yalancı," diye bağırdım ve sonra tekrar ittim. Onu incitmek istedim. O silah sesi havayı kestiğinde hissettiklerimi ona hissettirmek istedim.
Beni kendine çekene kadar göğsüne vurdum. Bileklerimi bir eliyle arkamdan kelepçe gibi kavradı. Mücadele ettim ama vücut sıcaklığı beni ısıtırken kaslarıma bir anda bir yorgunluk çöktü.
"Nefes al," diye emretti.
Derin bir nefes aldım.
"Şimdi ver."
YOU ARE READING
Crazy Obsession ° jikook
FanfictionJimin başından beri Jungkook'a ait olduğunu bilmiyordu. O Jungkook'un hem yenilgisi hem de büyülenişiydi. Ya da çılgın bir takıntısı...? ³³³³³³ Saçlarımı yanaklarıma çarpan buz gibi bir esinti, neredeyse sözlerini bana ulaşmadan yutacaktı. Ardından...