Epilog

543 67 24
                                    




³ ♡ ³

Oops! Questa immagine non segue le nostre linee guida sui contenuti. Per continuare la pubblicazione, provare a rimuoverlo o caricare un altro.

³ ♡ ³

Jungkook

Bir yıl sonra



Pat, pat, pat.

Sasha Taylor parmağımın koltuğun üzerindeki hareketine bakarken sessizliği saatin tik takları ve yoğun bir merak dolduruyordu.

"Seni bir daha ofisimde göreceğimi sanmıyordum."

"Neden?"

"İnsanların terapiste gitmesinin nedeni -ki ben gitmiyorum- tavsiye almak ya da kendileri ve sorunları hakkında konuşmaktır. Sen ikisini de yapmaktan hoşlanmıyorsun."

Bakışlarım başparmağımla işaret parmağım arasında yuvarladığım ABD çeyrekliğine kaydı. "Kadere inanır mısın, Sasha?"

"İnanırım."

"Neden?"

Başını eğdi. "Dindar biri değilim ama aynı zamanda, her şeyin bir tür doğaüstü müdahale olmadan açıklanabileceğine inanacak kadar saf da değilim."

"Her zaman, kadere inanırsam seçimlere inanamayacağımı düşünmüştüm."

Bir güneş ışığı hüzmesinin üzerinde parlamasına izin vermek için parayı döndürürken sesim düşünceliydi. 1955 yılının parasıydı ve gümüş rengi solmuştu. Yirmi dokuz yıl önce, birinin cebinden çaldığımda iyimser bir parıltısı vardı. Bu parıltı beni buraya, Birleşik Devletlere, Jimin'e ve kızıma getirmişti.

Sasha'nın bakışları elimdeki parayı süzdü ve ardından parmağımdaki yüzüğe kaydı. "Ne zamandır evlisin?"

"Bir yıl."

Tam olarak üç yüz seksen beş gündür. Jimin'e elimde bir yüzükle diz çökerek tekrar evlenme teklif etmiştim; hatta güzel bir akşam yemeği bile vardı. Başka bir düğün istemediği için mahkeme binasında evlendik. Tarihi kaburgalarıma, Andromeda'nın hemen yanına dövme yaptırdım. Bu gece Kore'ye gidip her şeye yeniden başlayacaktık.

"Ya kızın? Adı Eun-Jia, değil mi?"

Dudaklarımda bir gülümseme belirdi. "Eun diyoruz. Şu an beş aylık."

Tam olarak yüz kırk sekiz günlük.

"Yeni doğmuş bir bebekle hayat nasıl?"

"Eun gaz sancıları çekiyor. Bu yüzden pek uyumuyor."

Aynı benim gibi. Her gece birkaç kez uyanıyordu. Onunla kalkıyor, bazen onu Jimin'in önceden pompaladığı sütlerle besliyor ve tekrar uyuyana kadar onu kucağımda tutuyordum. Jimin başta her şeyi kendisinin yapması için ısrar etmişti ama onu hemen engellemiştim.

"Eşime benziyor." Onun bana ait olduğunu bilmek için görmem gereken tek şey buydu.

Onları düşündükçe göğsüm kabarıyordu. Dışarı çıktıklarında onları kontrol ediyordum. Günün her dakikasında nerede olduklarını biliyordum. Kısa süren vicdanım bana bunun fazla olduğunu söylüyordu ama hepimiz biraz huzur bulmak için kusurlu şeyler yapıyorduk.

"Eşin bebeğe alışabildi mi?"

Dün eve geldiğimde, Jimin'i onu dikkatle izleyen Eun'a -neden yediğini asla anlamadığım- ramen yapmayı öğretirken bulmuştum. Daha önce hiç tanık olmadığım kadar şefkatli ve özverili bir ebeveyndi. Hamileliği sırasında Eun'la nasıl ilgileneceği konusunda kitap üstüne kitap okumuştu. Şu sıralar, nasıl en iyi ebeveyn olabileceğimizi anlatan, gülünç derecede iyimser renkli bir kitap okuyordu.

Onları birlikte izlemekten daha çok hoşlandığım bir şey yoktu.

İkisini de hak etmiyordum.

Ama sonuç olarak bu tartışmalı bir noktaydı. Tıpkı Sasha'nın bir zamanlar söylediği gibi.

"Bu para senin için bir şey mi ifade ediyor?"

Bakışlarımı ona doğru çevirdim, içimden bir neşe kıvılcımı geçip gitti. Ayağa kalkıp çeyrekliği aramızdaki masaya bıraktım. Gümüş para, ahşap masada belli belirsiz şıngırdadı ama sonunda bir kilise çanı gibi çınladı.

Bir elim kapı kolundayken sözleri beni durdurdu.

"Kaderden bahsederken artık ona inanıyormuşsun gibi konuştun." Sesini meraklı parmaklar tenimde geziniyormuş gibi hissettim. "Fikrini değiştirmene ne sebep oldu?"

Resimde ben olmasaydım, Jimin ve Eun'un da olmayacağını düşünmem imkânsızdı. Onlar değişmez bir ikiliydi. Sadece ben doğru zamanda birinin sağ cebine uzanıp onları benim yapmıştım.

"Başka birinin kaderini çaldım, Sasha." Kolu çevirdim ve kapıyı açtım. "Ve onu geri vermeyeceğim."

Tek kaşını kaldırdı. "Ya birileri onu aramaya gelirse?"

Dudaklarımın kenarı bir gülümsemeyle kıvrıldı.

"Bırak gelsinler."

Ve sonra kapıyı arkamdan kapattım.





°• SON •°












Crazy Obsession ° jikookDove le storie prendono vita. Scoprilo ora