32

480 68 10
                                    



³ ♡ ³

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

³ ♡ ³

Jungkook




"Kişisel terapistin olmadığımı biliyorsun, değil mi?"

"İhtiyaç duyanlara yardımcı olmak için yemin etmedin mi?"

Doktor Sasha Taylor'ın dudakları yukarı kıvrıldı. "Tam anlamıyla ihtiyacın olduğuna inanmıyorum ama itiraf etmeliyim ki seni geri çeviremeyecek kadar meraklandım."

Elimi çeneme yaslayarak koltuğumda arkama yaslandım. "Bana ne teşhis koyduğunu bilmek istiyorum."

Dosyam yanında değildi; ona ihtiyacı da yoktu. Yıllar boyunca benim hakkımda yeterince düşünmüş, beni bitmemiş bir yapboz gibi çözmeye çalışmıştı.

Kalemini çenesine dokundurup başını eğdi. "Eh, son konuşmamızdan bu yana epey zaman geçti ama önceki görüşmelerimizde senin hakkında öğrendiklerime dayanarak, OKB spektrumunun alt ucunda bir yerde olduğunu söyleyebilirim. Davranışlarının zorlamalardan çok alışkanlıklar olduğuna inanıyorum."

Duraksadı, kararsızlığı ve söylenmemiş sözleri bir duman gibi havada asılı kaldı.

Sarsılmaz bakışlarımla devam etmesi için ısrar ettim.

Yutkundu. "Ayrıca antisosyal kişilik bozukluğu olduğundan şüpheleniyorum. Manipülasyon, çıkarcılık ve muhtemelen başkaları için empati eksikliği de dahil; ancak bunlarla sınırlı değil."

Zihinsel bozuklukları ve teşhislerini her zaman sıkıcı bulmuşumdur, ancak antisosyal kişilik bozukluğunun sadece sosyopatinin bir başka deyişi olduğunu bilecek kadar bilgim vardı.

Dudağımın bir köşesi yukarı kalktı. "Kulağa ciddi geliyor. Endişelenmeli miyim?"

Kıpırdandı, bakışlarını kaçırdı ve bacak bacak üstüne attı. "İşe alım sürecinde psikolojik değerlendirmenin nasıl geçtiğini sık sık merak etmişimdir."

"Sanırım teşhisler bir fikir meselesi, değil mi?"

"Öyle," dedi nefes nefese. "Bugün buraya zihinsel durumun hakkındaki uzmanlığım için gelmediğini biliyorum. Seni kapıma getiren ne?"

Elimi çenemde gezdirerek pencereden dışarı baktım.

Düşünceli bakışları yüzüme yerleşti. "Dur tahmin edeyim; her zaman istediğin o şeyi sonunda elde ettiğin için buradasın ve şimdi onu nasıl kontrol edeceğini bilmiyorsun?"

Gözlerim onunkilerle buluştu. "Onu gayet iyi kontrol edebiliyorum."

Bundan daha saçma bir yalan söylememiştim hiç.

"Belki onu kontrol edebiliyorsun. Ama onun için hissettiklerini değil."

Çenem kasıldı.

"Şu 'bağımlı kişiliğin' var ya... Onu neden hep istediğini açıklamak için kafanda kurduğun tıbbi bir durum sadece. Sana çekici gelmesinin nedenini anlamana ve dolayısıyla ona karşı tepkini kontrol etmene yardımcı oluyor. Ama gerçekte, bu normal bir insani duygudur. Uzun zamandır deneyimlemediğin ya da hiç hissetmediğin bir şeyse daha güçlü hissedersin."

"Gerçeklerden uzaklaşıyorsun, Sasha."

Dudakları yukarı kıvrıldı. "Hayır, uzaklaşmıyorum."

Kalemine tıkladı. Bir, iki, üç kez. "Tahminim şu: Artık ona sahip olduğun için... onu kaybetmekten korkuyorsun. Belki kadını hak ettiğini bile hissetmiyorsundur. Gerçi bu önemsiz bir nokta çünkü öyle hissetsen bile sonunda bunu umursamıyorsundur."

Araya sıkıştırdığı kadın kelimesi dikkatimden kaçmadı. Dudağımın bir köşesi belli belirsiz kıvrıldı fakat saliselik bir şeydi.

"Buraya ilişki tavsiyesi almaya gelmedim."

"Hayır." Hüzünle gülümsedi. "Buraya sana işlerin kolaylaşacağını, sorunların ortadan kalkacağını ve tekrar bir kontrol duygusu bulacağını söylemem için geldin. Kolaylaşmayacak ve kontrolün olmayacak. Aşk daha da kötüleşir."

Alaylı bir ses çıkardım. "Bunun sadece bir takıntı olduğuna inanıyorsun sanıyordum."

"Duymadın mı? Aşk bir takıntıdır. Hatta bazılarına göre... En çılgın takıntıdır."



°•°•°•°•°•°•°











Crazy Obsession ° jikookWhere stories live. Discover now