21

525 64 15
                                    




³ ♡ ³

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

³ ♡ ³

Jimin


Çantamı mutfak adasına bıraktım ve ayakkabılarımı çıkarıp attım. Ayaklarımı esnettiğimde yüzümü acıyla buruşturdum. Aklım, kulüpte kalmaya devam edemeyeceğim kadar doluydu ve Namjoon'un ilgisi hoş olsa da Aleksandra'yla yaptığım konuşmadan sonra pek ilgimi çekmedi.

Magdalena ve sevgilisinin gitmesine memnun oldum, yine de pahalı şarap şişelerimden birinin keyfini çıkardıklarını görebiliyordum. Dibinde biraz kaldığını görerek bir bardağa doldurdum ve bir yudum alarak tezgaha yaslandım.

Kapıya sert bir şekilde vuruldu.

Artık bekâr biri olduğum için Benjamin'den bir ziyaret yada daha çok kontrol amaçlı bir uğrama bekliyordum. Muhtemelen bana hapse girmemek için neler yapmam gerektiğini hatırlatmak için buradaydı. Son ağır suçumun üzerinden üç yıl geçtiğini düşünürsek artık bana güveneceklerini sanırdınız.

Şarabımı bitirip kapıyı açmaya gittim.

Kalbim duruverdi.

Koridorda Jungkook duruyordu. Bakışları yere inmişti. Ceketini çıkarmıştı ama kulüpte giydiği gri kravatı, pantolonu ve beyaz gömleği hâlâ üzerindeydi. Gözlerini benimkilerle buluşturduğunda karanlık ve ürkütücü bir şeyle bulutlandıklarını fark ettim.

Nabzım ritmini şaşırdı.

Sadece içgüdüsel olarak kapıyı suratına kapatmaya çalıştım ama kapıyı bir eliyle açık tuttu. Daireme girdiğinde bir adım geri çekildim. Kapıyı kapattı, gözleri tenimi ateşe verecek kadar alev alevdi.

"Beni görmezden geldin."

Başımı iki yana salladım.

Ben geri geri yürürken peşimden geldi ve cevap vermemi emreden bir ses tonuyla konuştu. "Nedenini söyle."

"Benden hoşlanıyorsun," diye soludum.

"Hoşlanmak?" Bakışları alaycı bir şeyle parladı. "Böyle adlandırır mıydım bilemiyorum."

Yutkundum. "Benden hoşlanıyorsun... benden yani."

Bunca zamandır nasıl bu kadar aptal olabildiğimi anlamıyordum. Belki de yaptığım şey inkâr etmekti ama şimdi, her şey benim için gayet açıktı. Bu yüzden kendinden nefret ediyor olabilirdi ama Jeon Jungkook hâlâ benden hoşlanıyordu. Gerçekten hoşlanıyordu, Beni öpecek kadar. Onunmuşum gibi bir tadım olduğunu düşünecek kadar.

Sırtım oturma odasının duvarına çarptı.

"Bu seni korkutuyor mu?" Bana doğru ilerlerken sesi karanık bir fısıltıya dönüştü.

Odaklanamadım. Çünkü bedenim çok sıcaklamıştı ve az önce yaşadığım farkındalık yüzünden nasıl hissedeceğimi bilemiyordum.

Başımı aşağı yukarı salladım.

Crazy Obsession ° jikookWhere stories live. Discover now