Jimin başından beri Jungkook'a ait olduğunu bilmiyordu.
O Jungkook'un hem yenilgisi hem de büyülenişiydi.
Ya da çılgın bir takıntısı...?
³³³³³³
Saçlarımı yanaklarıma çarpan buz gibi bir esinti, neredeyse sözlerini bana ulaşmadan yutacaktı.
Ardından...
Bir kolunu kapı pervazına dayadı ve sırıtmasını engellemeye çalışarak eliyle ağzını ovuşturdu. "Neden bahsettiğini bildiğimden emin değilim."
"Zırvalama. Jimin'in yarın sabaha kadar apartmanımdan gitmesini istiyorum. Ve eğer ciddi olmadığımı düşünüyorsan çok ciddi olduğumu göstermenin kahrolası bir yolunu bulurum, Nico." Sesim soğuktu ama, "Karın nasıl?" diye sorarken manalı bir şekilde ısınmasına izin verdim.
Gözleri parladı ve dişlerini sıktı. "Biliyor musun bunu bana başka biri söyleseydi onu öldürürdüm. Ama sana bir kıyak geçeceğim. Çaresizce becermek istediğin o kâbus gibi çocuğun sahibi olduğumu düşünürsek biraz alıngan olman anlaşılır bir şey." Sesi karanlık ve alaycıydı. "İyi bir başlangıç yapmamış olabiliriz ama belki şu andan itibaren kartlarını iyi oynarsan Richard öldüğünde onu almana izin veririm."
İçim öfkeyle doldu. Elim seğiriyordu ama karşılık veremezdim. Yıllardır yumruk atmak zorunda kalmamıştım, şimdi çocuksu hareketleri olan bir adam için tekrar atmaya başlayamazdım "Onu isteseydim çoktan alırdım."
Keyifli bir nefes verdi. "Sen ve ben var ya... sandığından çok daha fazla birbirimize benziyoruz, Jeon."
"Bundan şüpheliyim."
Kollarını kavuşturdu ve kapı pervazına yaslandı. "Jimin evliyken tam bir baş ağrısı ama bekarken? Değerinden fazla sorun çıkarıyor. Sana birlikte çalışabilmek için nezaket gösteriyordum ama eğer onu istemiyorsan... İsteyecek bir sürü erkek var."
Attığı oltaya düşmeyi reddederek, "Ben o kadar kolay kandırılmam," dedim.
"Sadece pratik davranıyorum, Jeon. O benim için bir yük. Dolayısıyla bu sefer yeni kocasının onu hizaya sokacak kadar dinç olmasını sağlayacağım."
Onu becerecek kadar dinç, aklıma gelen ilk düşünceydi.
Kanım kaynıyordu, sadece başka bir adamın ona dokunup bacaklarının arasına girdiğini düşününce bile gözüm kararıyordu.
Dişlerimi sıkarak, "Onun apartmanımdan gitmesini istiyorum," dedim. Çünkü Jimin'i başka bir adamla bir saniye daha düşünürsem çılgınca bir şey yapacaktım. Mesela Nico'nun saçma teklifini kabul edip onu benimle evlenmeye zorlamak gibi bir şey.
