27

495 71 7
                                    




³ ♡ ³

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

³ ♡ ³

Jungkook

"Benden bu kadar. Sergei artık senin problemin."

"Niye?"

"Çünkü kızını becermek istemiyorum."

Bakışlarım yatağın üzerinde gezindi. Vahşi, koyu renk saçlar, pürüzsüz zeytin ten ve buruşmuş çarşaflarda. Jimin iki elini yastığının altına alarak yüzüstü uyuyordu. Dolgun dudakları iyice şişmiş, büzülü halde duruyordu. Bir yanağı yastık yüzünden sıkışıp öne çıkmıştı. Tatlı ifadesine bakarken kalbim sıkıştı. Bu görüntüyü şişelemek ve her yere yanımda götürmek istedim. Belki o zaman, üzerinde biraz kontrolüm varmış gibi hissederdim.

"Mankeni mi?" Yoongi yarım bir kahkaha attı. "Sadece sen bunu bir sorun olarak görürdün. Dur tahmin edeyim, güzel yüzünü gördü ve babasına seni kendisine alması için yalvardı."

Durumun böyle olduğuna inanmıyordum. Aleksandra soğuk ve hesapçı biriydi. Sık sık onun genel planındaki bir basamaktan başka bir şey olmadığımı hissetmiştim. Ve bazen, o plan çaresiz bir planmış gibi geliyordu. "Sanırım kötünün iyisi olduğuma inanıyor."

"Öyleyse kötüsüyle tanışmaktan nefret ederdim," diye mırıldandı. "Orada mankenleri reddediyorsan yatağında kim var bir bakmak isterdim."

"Bir Koreli," dedim sanki bu her şeyi açıklıyormuş gibi.

"Ah, tatlı olmalı. Ciddi misiniz?"

İçimden alaycı bir ses kaçtı. "Başka biriyle evleneceğime dair yirmi bine bahse girmiş."

Dün sabah sokakta bana bunu fısıldayan Val adında küçük bir kuşla karşılaşmıştım. Eh, lafı dolandırmıştı aslında ama kahrolası durumu anlamıştım. Jimin'i saçına dokunan puştun biriyle gülerken bulduğumda soğukkanlılığımı kaybetmemin bir nedeni de buydu. Saçlarının her telinin bana ait olduğunu, onları her gece yıkamaktan daha net bir şekilde nasıl söyleyebilirdim?

"Onu şimdiden sevdim." Kıkırdadı. "Neden bu küçük Koreliyi kilisede yürütmek istiyormuşsun gibi geliyor?"

Çünkü ona yazılı olarak sahip olmazsam, yine parmaklarımdan kayıp gidecekmiş gibi hissediyordum. Ona her şeyimi adamıştım. Bedenine, ilgisine ve gülümsemelerine sahip olduğumda bu takıntının sadece daha da artacağını biliyordum. Yıllar önce dudaklarını benimkilere bastırdığında onu uyarmıştım. Bunu yapmasına izin vermiştim, çünkü bunun beni soğutacağını düşünmüştüm ve böylece ona olan bu tutkumu arkamda bırakabilecektim. Kendimi bildim bileli öpüşmekten nefret ediyordum, özellikle de yan odadan gelen öpüşme seslerinden ve benim için bunun ne anlama geldiğinden. Ama Jimin beni öptüğünde, bu beni zerre iğrendirmemişti. Dudakları yumuşacıktı. Dili sıcak ve ıslaktı. Ve içini çekmesi titrememe sebep olmuştu. Şiddetli bir şehvet kanımda kükreyerek görüşümü köreltmişti. Bu beni rahatsız etmiş ve sonra geri çekilmeme yetecek kadar sinirlendirmişti.

Crazy Obsession ° jikookWhere stories live. Discover now