11

567 66 13
                                    

³ ♡ ³

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

³ ♡ ³

Jungkook

Bunun başıma geleceğini tahmin etmemiştim desem yalan olurdu. Tanrım, ondan her zaman uzak durmaya çalışmamın nedeni tam da buydu. Beni hata yapmaya zorlayacağını biliyordum. Her ne kadar kendi sıçıp batırmamı, nereye giderse gitsin belayı da peşinde götüren Jimin'e yüklemek istesem de bunun doğru olmadığını biliyordum. O yakınımdayken odaklanabildiğim tek şey, baştan çıkarıcı kokusuydu. Ona aynı anda hem tapmak hem de aşağılamak istiyordum.

Kontrolümü kaybetmemi sağlamak için o tek noktayı, tek zayıflığımı dürtmesi yeterliydi. Annem konusunda haklıydı. O kaltağı kahrolası ahlaksız sefaletinden kurtaranın ben olduğumu bilseydi, Jimin'in güzel yüzünde oluşacak ifadeyi ancak hayal edebilirdim.

On yılı aşkın süredir kendimi açık etmemiştim. Kahrolası bir adam yüzünden on yıl boşa gitmişti. Penceresinin altından ona Shakespeare okusam daha iyiydi.

Bir dahaki sefere benimle konuştuğunda ağzını daha verimli bir şeyle doldurmam gerekiyordu. Dizlerinin üzerinde, yumuşak kahverengi gözlerle bana bakan bir görüntüsü zihnimde oynadı ve kasıklarıma bir ısı dalgası gönderdi. Kanım kulaklarıma hücum etti.

Dişlerimi sıkarak bu fanteziyi aklımdan uzaklaştırdım.

O, senin değil.

Öfke, pişmanlık ve rahatlama karışımı bir his içimi yaktı. Her şeyi çok hızlı bir şekilde değiştirebilirdim. Onu bekâr biri yapabilirdim. Beni istemesini sağlayabilirdim. Onu benim yapabilirdim. Plan zihnimde canlanmaya başladı ama onun boğazını saran elimde bir titreme hissedince bunu hemen aklımdan çıkardım.

Hızla atan kalbi korkusunu belli ediyordu ama gözleri meydan okumayla doluydu. Zafer.

"Yeosu, ha?"

Acı bir eğlence içimi doldurdu. Resmen beni çileden çıkarıp boyun eğdirmek için bu dünyaya gelmişti. Boyun eğmeden hoşlanan tek bir lanet herif tanımıyordum.

Boğazını sıktım. "Bunu sadece bir kez söyleyeceğim tatlım: Benimle uğraşma. Yoksa sana söz veriyorum, bir dahaki sefere bu kadar kibar olmam."

Başka biri beni aynı şekilde kışkırtsaydı onu öldürürdüm. Fakat onun cansız bedeninin düşüncesi bir şekilde içimi burkuyordu. Bunu kabullenemiyordum. Birçok kez onun ortadan kaldırabileceğim bir sorun olmasını dilemiştim ama yine de, garip bir şekilde, ölümüne cevabım her zaman kesin bir hayır olmuştu.

Sıkılmış görünüyordu. "Rusça bir şey söylesene."

Bu, ağzını daha verimli bir şeyle doldurmayı çok istediğim bir andı.

Crazy Obsession ° jikookWhere stories live. Discover now