30

516 74 14
                                    






³ ♡ ³

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

³ ♡ ³

Jimin




Jungkook'un dairesine döndüğümüzde sırılsıklam bir şekilde titriyordum. Beni banyoya götürüp ayaklarıma kadar soydu. Belirsiz bir duygu aramızdaki havayı ağırlaştırmıştı ve bir şekilde ikimiz de biliyorduk ki konuşmak, bu havayı daha da boğucu hale getirirdi.

Sevmek, asla anlayamayacağım, sinir bozucu ve güvenilmez bir kelime olabilirdi ama tam o anda bildiğim bir şey vardı. Ellerini üzerimde hissetmeyi, vücudumu ve saçlarımı yıkarken sanki gördüğü tek kişi benmişim gibi tüm dikkatini bana vermesini seviyordum. Sanki ben mükemmelmişim gibi...

Tişörtlerinden birini başımdan geçirdi ve ardından beni yatağa sokup kolunu belime sardı. Uzuvlarım ve gözlerim uykuyla ağırlaşmıştı ama bu gece, onu içimde hissetmek için gözü kara bir ihtiyaç uyandırmıştı. Daha duşa girmeden önce bile sert olduğunu hatırlayarak ereksiyonuna karşı kıpırdandım.

Gergin bir nefes verdi, sonra kalçamı tutarak beni durdurdu. "Uyu, malyshka."

Beni istediği gayet açıktı. Neden reddettiğini öğrenmek istiyordum ama kısa sürede bunun üzerinde duramayacak kadar yorgun hissettim. Arkamı döndüm, yüzüm göğsünde ve onun eli saçlarımdayken uykuya daldım. Sonraki birkaç gece de benzer şekilde geçti.

Sabah gitmeden önce evinde kalmamı ve ona yemek hazırlamamı istiyordu. İçten içe bir kadın düşmanı olmalıydım, çünkü dediğini yapıyordum. Özenli bir şekilde temiz ve düzenli olsa da onun alanında olmayı ve onun için yemek yapmak gibi dört gözle bekleyecek bir şeye sahip olmayı sevdiğimi fark etmem uzun sürmemişti.

Peki, sevmediğim şey neydi?

Benimle yatmaması!

Öpüşmeler ve yoğun okşamalar fazla ileri gidemeden geri çekiliyordu. Sonra şunu duyuyordum: "Uyu, malyshka. Yorgunum."

Jungkook yorgun falan değildi. Günde ortalama üç saat uyuyordu. Genellikle gecenin bir yarısı uyandığımda onu mutfak adasında dizüstü bilgisayarıyla otururken ya da evrak işleriyle uğraşırken buluyordum. Sabahın üçünde o kadar seksi oluyordu ki sinirli bir şekilde homurdanarak gidip kıçımı yatağa sokmamı söyleyene kadar kucağında oturup ağzını ve boynunu öpmeye karşı koyamıyordum.Üçüncü gece, kollarımı kavuşturdum ve onunla yatağa gitmeyi reddettim. Güldü, beni koltuktan kaldırdı ve yatak odasına taşıdı.

Hayal kırıklığı içinde iç çektim. Yan tarafıma dönerken, "Kendimi kullanılmış hissediyorum." diye inledim.

Eğlenen bir sesle, "O nasıl oluyor?" dedi.

Crazy Obsession ° jikookWhere stories live. Discover now