17

537 67 19
                                    

³ ♡ ³

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

³ ♡ ³

Jimin

"Hey, onu taşırken dikkatli olun! Antika o!"

Nico'nun iki adamı yeni daireme bir koltuk getirirken duvarda küçük bir delik açtıktan sonra, onu hiç de dikkatli olmayan bir şekilde parke zemine bıraktılar. Daha sonra çok iyi bir iş çıkarmışlar gibi ellerindeki tozu silkelediler ve lobiden buraya kadar daha fazla zarar vermek üzere dışarı çıktılar.

Güzel bir Manhattan şehir manzarasına sahip olan daire, havalı ve moderndi. Bir sorunu yok gibi görünüyordu ve bu beni daha da şüphelendirmişti. Muslukları bile akıyor mu diye kontrol edecek kadar ileri gitmiştim. Nico nadiren benim işlerimle ilgilenirdi. Kulüp olayında onu yeterince sinirlendirmiş olmalıydım ve bu yerle ilgili bazı cezalandırıcı şeyler olmalıydı. Ne olduğunu öğrenmek için sadece beklemem gerekiyordu.

Üzerimde rengi solmuş bir tulum ve saçlarımı yüzümden geride tutan kırmızı bir bandana vardı. Yerde, çok sayıda kutunun ortasında oturuyordum. Şimdiye kadar paketlerden çıkardıklarımın hepsi gereksiz hatta bir amacı olmayan şeylerdi ve daire, bir istifçinin ıslak rüyası gibi görünmeye başlamıştı.

Yanağımda var olmayan bir kaşıntıyı kaşıdım ve pes edip paketleri açmak yerine iki yeni komşum için bir şeyler yapmaya karar verdim.

Buzdolabımı doldurmak için markete koştum. Ardından sonraki bir saati mutfakta bol bol komşu sevgisi kattığım bir tiramisu yapmakla geçirdim.

Dairemden çıkıp koridorun sonundaki kapıyı çaldığımda güneş gökdelenlerin tepesinden inmek üzereydi.

İlk komşum Hawaii elbisesi giyen yaşlı bir kadındı. Gülümsememe, aşırı parlakmış ve gözlerini acıtmış gözlerini kısarak karşılık verdi. Bakışları elimdeki tabağa kaydı.

"Kek mi?"

"Hayır, tira..."

"Bir parça kek yemeyeli asırlar olmuştu."

Elimden tabağı aldı ve kapıyı suratıma kapattı.

Şey... Tam olarak beklediğim karşılama değildi ama daha kötüsü de olabilirdi. Gerçi, olaylara iyi tarafından bakınca da başıma hep bir bela geliyordu.

Bu kattaki ikinci ve son komşum, tam karşımda oturuyordu. Kapıyı çaldım, parlak bir şekilde gülümsedim ama kapının açılmasıyla gülümsemem küçük bir külahın üzerindeki dondurma gibi yüzümden kayıp gitti.

Hain federalin kısılmış bakışları yüzümden, iki elimle tuttuğum tabağa kaydı.

İyi oynadın Nico, çok iyi oynadın.

Crazy Obsession ° jikookWhere stories live. Discover now