12

562 63 10
                                    

³ ♡ ³

Oops! Ang larawang ito ay hindi sumusunod sa aming mga alituntunin sa nilalaman. Upang magpatuloy sa pag-publish, subukan itong alisin o mag-upload ng bago.

³ ♡ ³

Jimin

Yanağımdan aşağı bir damla yaş süzüldü. "Çok güzel."

Valentina kıkırdadı ve bana bir mendil verdi. "Bahsi kazandığın için böyle düşünüyorsun."

"Şşş." Gelinin annesi Giana, koridorun diğer tarafından bize ters ters baktı.

Val gözlerini devirdi. "Aramızda bir parti polisi var."

Gelinliğinin içindeki Elena, gözlerimi dolduracak kadar güzel görünüyordu. Nico ise lacivert kravatı ve diğer her şeyiyle her zamanki gibi yakışıklıydı.

Bahsi kazanmıştım.

Ancak mutluluğumun sebebi, çiftin çok mutlu görünüyor olmasıydı.

Birbirlerine bakışları... Âşık gibiydiler. Bir acı hissederken gülümsemem soldu. Keşke aşk, Elena'nın gelinliğindeki parıltılar gibi görünür olsaydı. Ya da güneşin tendeki ışıltısı gibi. O zaman aşk gizlenemez veya sahte olamazdı.

Aşkın nasıl bir his olduğunu merak ediyordum. Gerçekten var olup olmadığını merak ediyordum. Yanağımdan bir damla yaş daha süzüldüğünde onu hemen sildim.

Yer gösterici, her sıradaki konuklara ayrılmalarını işaret ederken bakışlarım Elena'nın koridordaki kuzenine takıldı. "Ah, pardon, Val. Yapmam gereken bir şey var."

"Senin için biraz genç değil mi?"

"Kapa çeneni. O yirmi yaşında. Yeterince reșit." Ona göz kırptım.

Güldü ve uzun bacaklarını yana çekip bana yol verdi. Yakışıklı delikanlıya yetişip kolunu tuttum. Koridorda birlikte yürümeye devam ederken bakışları bana kaydı.

"Geçen gece Elena'nın küçük partisinde benimle ilgilenmek zorunda kaldığın için özür dilemeye geldim." Babamla yaptığım telefon görüşmesi gece gündüz aklımdan çıkmıyordu ve bu yüzden Elena'nın partisinde alkolü biraz fazla kaçırmış olabilirdim.

"Sana bir teklifim var: Ne zaman âlem yapmaya gidersen senin şoförün olacağım, seni eve götüreceğim, ayakkabılarını çıkaracağım, üstünü örteceğim ve yatağının yanına bir bardak su ile birkaç ağrı kesici bırakacağım."

Dudaklarının bir köşesi yukarı kalktı. "Bu oldukça detaylı ve cömert teklifi ne kadar kabul etmek istesem de seni eve ben götürmedim."

Giriş holünün ortasında bocalayarak duraksadım. "Ama... O zaman kim götürdü?"

Bana sadece güven verici bir gülümseme gönderdi ve gitti. O partiyle ilgili aklımda kalan son anım, Elena'nın bana arabasına kadar eşlik etmesiydi. Tekila ve kendimden iğrenme hissi midemde çalkalanmış; bilinçsizlik beni tamamen yutmadan önce eve gitmeyi çok istemiştim. Bunu başaramamıştım. Gece, asla hatırlayamadığım pek çok geceden birine dönüşmüştü.

Crazy Obsession ° jikookTahanan ng mga kuwento. Tumuklas ngayon