3. BÖLÜM

45.1K 2.1K 237
                                    

Yorum ve beğenilerinizi bekliyorum canlar :)

Hilal;

Eğer evde ki tek kız sizseniz ve birbirinden ayrı üç yada daha fazla hiç olmadı bir tanecik bile olsun ağabeyiniz varsa beni çok iyi anlayacağınızı biliyorum. Aslında onların hakkını yiyemem, bana olan sevgilerini her zaman sonsuz bir şekilde gösterdiler. Bazen bana bağırarak, kızararak kimi zaman benim arsızlığıma göz yumarak. Benim için üç ağabeyimde birbirinden farklıydı. Misal içimizde ki en büyüğümüz Kemal ağabeyim.

O her zaman idalist biriydi. Kendi doğrularını ve yanlışlarını bilir kimi zaman evde ki en büyüğümüz dedemden bile olgun davranırdı. Buna yaşı için değil, aldığı kararlar ve düşüncelerine göre size söylüyorum. 30 yaşına merdiven dayamış olması annemin isyanlarına sebep olsa da o annemin onun için kurduğu bütün tuzaklardan uzak yaşıyordu. Annem için ağabeyim bile evde kalmıştı da haberi yoktu.

Kemal ağabeyimin hemen arkasından Kenan geliyor. Kenan ağabeyim ise Kemal ağabeyimin bir alt modeliydi sadece. O daha çok dedemin gençliğine benziyordu. Kimi zaman öylesine kıskanç ve asi oluyordu ki ben bile korkup sineme çekiliyordum. Lise yıllarım onun yüzünden yanmamış mıydı zaten! Sırf eteğimi azıcık katlıyorum diye saat başı başıma dikiliyor söyleniyor laf atıyor üstüne üstlük rezil etmekle kalmıyor yanıma yaklaşacak olabilecek bütün erkek olasılıklarını kafasında çarpanlara ayırıp onları x ile çarpıp y ile bölüyordu! Bu arada hatırlatayım, Kenan bütün matematik sınavlarından 1 ile geçmiş biri. Onun matematiği yalnızca banaydı!

Ve son olarak Kerem; Kerem nasıl desem ki? O benim olmayan ikizim gibiydi. Hiçbir zaman onu ağabeyim olarak görmedim, tamam kabul aramızda ki yakın yaş farkı bizi birbirimize daha çok bağlıyordu ama onunla aramızda 10 yaş fark olsa bile o hep benim sırdaşım, yalan ortağım, plan arkadaşımdı.. Yaptığımız her şeyi birlikte bedelini öderdik. Annemi 10 yıl yaşlandıran da bizdik. Kimi zaman olaylar karşısında verdiğimiz tepkiler bile aynıydı. İşin komiği ben erkek olsaydım Kerem'den de fena olacaktım.. Kızlarla arası daima iyiydi, en yakın kız arkadaşlarımın bile dikkatinde hep o vardı. Onunla konuşmak, tanışmak için benimle arkadaş olmak isteyenler mi dersiniz, beni onun sevgilisi sanıp laf atanlar mı, daha neler neler..

Aslında durum şuydu, ben bu Yılmaz ailesinin beklenen son erkek çocuğu olarak beklenirken hatta ismin, mavi erkek bebek tulumlarım bile hazırken ben onlara günlerine son an da göstermiştim. Evet beklediklerinden çok ayrı bir şeydim ben. Belki de bu yüzden bazen ait olduğum yeri bulma konusunda tereddüte düşüyordum. Dalıp gittiğim deryadan beni titreten sesle ayaklandım.

"Kız? Sen ne zaman geldin!" Nermin teyze mi o? Şimdi yandık kızım diye mırıldandım. Annem durmamıştı belli ki. Ee millete boy göstermezse olmaz tabi..

"Dün geldi Nermin, çok özlemiş Burak! O da kırmadı hemen geldi.."

Annem sakın bozma der gibi gözlerini kocaman açtı. Gülmemek için dudağımın kenarını ısırdım. Nermin teyze ve ekibi belli ki tam kabro şekilde gelmişlerdi. Sadece iki dakika da kutu gibi salonumuza 8 kişi birden girdi. Gerilememek hatta çığlık çığlığa uzaklaşmamak için çırpındım. Bunu biliyordum. Ne zaman beni görseler hepsi bir ağızdan beni sıkıştırıyor, ağzımdan alacakları her kelimenin anlamı üzerin de farklı farklı yorumlar yapıyorlardı. Salonun diğer köşesinde ki sandalyeye usulca oturdum. Nermin teyze ve Şule abla annemin karşısına geçti. Önce bir etrafı süzdüler, annemin her zaman temizlik ve aşırı düzen hastalığı yüzünden asla bir hata bulmazlardı. Hatta bu durum her biri için ortaya malzeme çıkarmadığı için kötü bir durumdu. Annem süz sen daha der gibi Nermin teyzeye alaycı bir şekilde gülümsedi.

GAVUR DAMAT (Atos Serisi-1)Where stories live. Discover now