23. Bölüm

37.9K 2.1K 211
                                    

"Chistian değil mi? Memnun oldum, ben Hilal'in sözlüsüyüm!" Gözlerimi usulca kapattım ve sıkıntıyla nefesimi bıraktım. Bunu yapmasına ne gerek vardı!

Chis'in gözleri belime doğru çekilmiş, çenesinde ki bütün kasları gerilmiş ve gözlerinde ki yeşilin git gide koyu kahveye çekildiğini fark ettim.

"Burak değil mi?" dedi Chistian.

"Demek Hilal benden bahsetti.." Burak'ın gülümsediğini duyabiliyordum ve bu beni daha da deli ediyordu. Chis'in Burak ile el sıkışması uzun sürdü ve ben her şeyin açığa çıkması için daha fazla sıkıntı çekmiştim.

***

Gonca yanında oturan Keremle boğuşuyor sık sık masamıza ziyarete gelen kızlarla resimler çekiliyordu. Annem Hera'yı enine boyuna inceleyip Dimitri ile olan ilişkisini sorguluyor. Halbu ki ona bin defa onların evli olduklarını söylesem de bana yeni evliler gibi sürekli cilveleştiklerinden dert yanmıştı.

"Birbilerine çok aşıklar anne.."

"Bu kolyeyi de unuttum sanma! Koskoca holdingin patronu kalksın ailesiyle senin mezuniyetine gelsin! Her şeyi anlatacaksın bana, o bacaklarını çıkaracağım senin! Anlamıştım zaten İstanbul sevdanı!"

Nefesimi boş yere harcamamak için sürekli sözsüz savaş hattında olan Burak ve Chis'i inceledim. Kimse bir şey konuşmuyordu yalnızca Dimitri ve babam kendi aralarında bir sohbet ediyorlar ve aralarında oturan Kemal abim onların iletişimi kolaylaştırıyordu. Chis'in babası ne anlatıyordu bilmiyorum ama babamın ilgisi çekmişti hatta bir ara birbirlerine gülmüşlerdi.

"Hediyeni beğendin değil mi?" dedi Hera.

"Bu çok pahalı ve ben bunu kabul edemem..." Hera saçlarını açık bıraktığı için aralarına karışmış beyazları saklayamıyordu.

"Ah lütfen, çok kısa zamanımız olduğu için zaten içime hiç sinmemişti. Ayrıca hediyenin fiyatı konusunda seninle tartışmayacağım ama beğenmediysen Chistian ile beraber yenisi almaya gidebilirsiniz.." Onun neşeyle gülümseyen gözlerine bakarken yanımda beni çekiştiren anneme döndüm.

"Ne diyor kız bu kadın?"

"Hiç okulumuzu çok beğenmiş de onu söylüyor.."

"Kaç yaşında Hilal bu kadın?" Dedi Esra Teyze.

"Annemle yaşıttır sanrım.."

Esra teyze, Elif teyze ve annem şaşkınlıkla Hera'ya bir kez daha baktılar.

"Ya o değil de bu çocuğu benim gözüm bir yerden ısırıyor sanki.." Esra teyze uzun uzun Chistian'ı incelerken annem de başını salladı.

"Vallaha Esracım aynı hisse bende yaşıyorum, çocuğu gördük mü ki hiç biz?" Aniden Simge'nin düğünde annemin Chis'i görüğünü hatırladım ve soğuk suya uzanıp tek duyumda içtim.

Tören başlayana kadar ben bende değildim. Burak'ın bir kaç defa beni zorla piste çekmesi dışında olan bir şey yoktu. Sadece Hera ve Jessica benimle bir kaç resim çekilmiş ve ardından annem bana hediye ettikleri kolyeyi enine boyuna inceleyip gözlerini kısıp beni uzun uzun süzmüştü.

"Sevgi teyze Hilal sayesin de çok önemli bir ihale aldılar ondan yani, hem çok pahalı değildir ki bu" Gonca yanında oturan annemi ikna etmeye uğraşıyordu.

"Canım ne pahalı değil! Pırlanta bu Gonca" diye itiraz etti Elif teyze.

"Kapatın şu kutuyu, geri versin Hilal! Pırlanta hediyeler kadar ne yapmış bizim kız!" dedi annem somurtarak.

GAVUR DAMAT (Atos Serisi-1)Where stories live. Discover now