8. BÖLÜM

42.3K 2.2K 165
                                    

Herkese merhabalar Atos ailesi :) Hilal için Nina Dobrev önerisi geldi ve kafama açıkçası yattı :) Bölümü beğenip güzel yorumlarınızı benimle paylaşırsanız çok sevinirim :)

Kerem otelin lobisinde sürekli dolansa da Hilalden bir iz bulamadı. Onu arayan babasına iki dakikalık işinin olduğunu söylemiş ve geçiştirmişti ama belli ki adam fark etmişti. Genç adam bir kez daha onu arayan Kenan da küfürler eşliğinde cevap verdi.

"Hay oteline de şeyine de! Ulan kaç metre kare lan burası, labirentteyim sanki hep aynı alan içersinde dönüp durmaktan mala döndüm!"

"Simge çaktı köfteyi ortalığı ayağa kaldıracakken engel oldum, yeminle bu amca kızlarından da gına geldi! İki saattir bana Hilal'i sorup duruyorlar sanki nikahı o kıyacak"

"Bulmadın değil mi?" Kerem elini usulca duvara doğru dayadı ve asansörü bekledi. O lavuk Burak dallaması kim bilir neler yapmıştı.

"Yok, Kemal de sıçacak ağzıma haberin olsun! Neler çeviriyorsunuz diye çekti beni kenara babam vardı diyemedim. Ama sen dur ben bulayım o bücürü alacağım bunun hesabını!"

Kerem asansörden gelen sesle başını yerden kaldırdı ve ona karşılan kıza şaşkınlıkla baktı.

"Abisi?"

"Abim.."

"Hilal mi lan o! Abisine başlatmasın beklesin azcık beni, Kerem kaçıncı kattasınız konum ver lan bana! Geliyorum yeminle-" Kerem boş yere konuşup küfürler eden Kenan'ın yüzüne telefonu kapattı ve hafif dağılmış Hilal'i kendisine doğru çekti. Asansörden inen iki iri kıyım adam Hilal'e yandan bakınca Kerem ikiliye açıkta bir şey mi var kardeş bakışlarından birini fırlattı. Hilal önce yeşil gözlü adama ardından yanında ki adama başını salladı. Kerem kızı sımsıkı kendisine çekti.

"İyisin değil? Bir şey oldu sandım kızım sana!"

"Yok bir şeyim, biraz hava alayım dedim. Çok bunaldım.."

"Kızım bedava içkileri tatmadan nereye gidiyorsun" Kerem'in heyecanlı söyleyişi kızı güldürdü. İçmediğini hatta bırak içmek bir yana koyu bir Yeşilaycı olduğunu bildiği halde böyle davranıyordu.

"Babam yakalayacak diyorum sana Kerem!"

Kerem sadece birkaç dakikalığına bile olsa ona zorla takılan kravatını sökmüş boynunun iki yanından sarkıtmıştı. Hafif düğmeleri açılmış ve ütüsünün çoktan bozulmuş olan gömleği ve ceketiyle lise havalarına bürünmüştü. Dağınık saçları ve kimi zaman boş boş dönen ağzıyla aslında hala ergen sayılacak haldeydi.

"İdare ettin değil mi Kerem beni? O manyağın haberi falan yok değil?"

"Güzelim az bir bakar mısın!" Kenan'ın sesi dişlerinin ardından tıslamayla birlikte çıkmıştı. Genç kız bacaklarının titrediğini hissetti ve hayır der gibi başını salladı.

"Allah senin bin türlü! Of Kerem ya! Gittin Kenan'a mı haber verdin hemen!"

"Beddua etme bacım, eve musallat falan olur" Kerem yalancı bir koruyla elini duvara doğru vurunca Hilal'in kaçacağı yer kalmamıştı.

"Ağabey ben vallaha Burak'tan bahsediyordum!"

"Kızım başlatma Burak'ına falan, nerdeydin hesap ver?"

Genç kız bir kaçış yolu olma ihtimaline umarak Kerem'e döndü lakin Kerem kuru sıkı atar gibi ilgisizce etrafına bakınca ihanete uğramış bir sevgili gibi donuklaştı.

"Kerem yardım et.." diye mırıldandı.

"He, sana yardım edeyim de arada bende kaynayayım değil mi?" Hilal kendi çıkarları doğrultusunda ona sırtına dönen adamın omzuna sıkı bir yumruk attı.

GAVUR DAMAT (Atos Serisi-1)Where stories live. Discover now