GAVUR DAMAT (Atos Serisi-1)

15. BÖLÜM 1. PART

Genç adam arkasında ona sorgulayarak bakan gözleri hissedebiliyordu, tıpkı yanı başında ki ona şaşkınlıkla bakan Hilal'i hissedebildiği gibi. Julia yanı başında ki Alberto'ya ne oluyor diye mırıldansa da sevgilisi de en az onun kadar şaşkındı.

"Chistian kim bu kadın?"

Alberto daha önceden Yunanistan da yaşadığı için kızın söylediklerinden üç aşağı beş yukarı anlıyordu ve anlaması sorun çıkaracaktı.

"Beni bu sürtükle mi aldatıyorsun! Sana inanamıyorum, zevklerin gerçekten benden sonra çok değişmiş Chistian!"

Hilal kızı küçükken gittikleri bir markete oyuncak rafında gördüğü o güzel sarışın barbieye benzetti. Tıpkı onun gibi cam gibi gözleri vardı, upuzun altın saçları mükemmel bacakları. Üzerinde ki kıyafete rağmen kendisinden utanmıştı. Gerçekten çok güzeldi.

"Kapa çeneni Lena! Fatih, bunun burada ne işi var!"

"Efendim, biz engel olmaya çalıştık lakin-" Fatih daha lafını tamamlamadan Lena onun kollarından kurtulup Chistian'ın yanına doğru yürüdü.

"Bu yüzden mi kaçtın Atina'dan tanrının belası! Bu kadın için mi?"

"Kes artık!" Chistian yanı başında ki kızı umursamadan Lena'nın ince bileklerini kavradı ve onu sarstı. Şimdiye kadar onunla birçok şekilde kıskançlık kavgaları etmişlerdi. Lena kıskanç bir kadındı ama aptal değildi. Chistian'ın sadece onunla birlikte olmasını asla beklememişti ama belli ki karşısında ki kıza değer veriyordu.

"Yoksa asla böyle birine bakmazdı" dedi iç sesi. Bu doğruydu, bu kız hiç de Chistian'ın tarzı değildi.

"Sana hiç benden bahsetti mi? Ah tabi, neden söylesin ki-"

"YETER!" Chistian kızı aniden sürüklemeye ve etrafındakilerden uzaklaştırmaya çalışsa da her şey için çok geçti. Hilal arkasında usulca onun omzunu okşayıp onu teselli eden kadına baktı. Ona acıyarak bakıyordu, kahretsin. Aniden utancı hissetti. Julia'nın onun için üzülmesiyle yaşadığı utanç tarifsizdi. Gözlerinin yandığını ve ellerine bir damla gözyaşın düşmesiyle sarsıldı.

"Ah, tatlım lütfen üzülme. Bu senin hatan değil..."

Benim hatam diye karşı çıkmak istedi Hilal, onu incitmesi için izni o vermişti. Neden ağlıyordu emin değildi, sadece o aptal adama karşı hissettiği kocaman bir boşluk öfkeyle ve hırsla dolmuştu.

"Onu dövmemi ister misin?" dedi Alberto. Genç kızın dudaklarınca yorgun bir gülümseme meydana geldi.

"Aslında iyi olurdu.. Ama buna gerek yok, Julia sana bir şey söylemem lazım.."

Kadının gözlerinde ki üzüntünün usulca söndüğünü hissetti Hilal. Ona artık yalan söylemek istemiyordu, zaten yeterince günaha batmıştı daha da batamazdı. Alberto eşinin tam arkasında onu dinliyordu ve büyük ihtimalle açıklayacakları gerçekler onun sonu olacaktı ama bu artık önemli değildi. O an için her şeyi sonlandırmak istedi, gerçeklerin verdiği kırıcı yıkımı düşünmedi.

"Ben özür dilerim.. Sen mükemmel birisin ama beni yani bizi yanlış anladın."

"Nasıl?" Dedi Julia şaşkınlıkla. Chistian lobinin çıkışına vardığında hala lobi de ki büyük koltukların önünde duranlara baktı.

"KAHRETSİN! Fatih engel ol ona!"

Fatih gelen emirle atılsa da çok geçti artık.

"Biz Chistian ile zannettiğin gibi bir ilişki içersinde değiliz, hiç olmadık. Sanırım Alex küçük bir şaka yapmış ve siz bizi yanlış anladınız. Seni kırmamak için yalana devam ettik ama artık gerçekleri söylemezsem daha fazla yüzüne bakamazdım. Özür dilerim.." dedi bir nefeste. Chistian öfkeyle ellerini saçlarına daldırdı ve yanında sürekli tepinen kadına bağırdı. Her şeyi batırmıştı..