Neden herkes onu inceliyor gibi hissediyordu? Yada daha doğrusu neden bütün herkes onu incelemeyip sürekli kendi aralarında mırıldanıyordu?
Karşısında oturan kadın ki kendisinin annesiyle aynı yaşlarda olmasına rağmen oldukça genç ve güzel görünmesi komikti, onda bir kusur arıyor gibi dikkatle inceliyor yanı başında ki adam ki o da normal olarak babasıyla hemen hemen aynı yaşlarda olmasına rağmen oldukça yakışıklı ve en az Chistian gibi kaslı vücuda sahipti, onunla konuşuyordu. Yanı başında ki Chistian'a neler olduğunu sormak istese de bütün aile kendi içersinde kavga da gibiydi. Özellikle Chistian'ın ilk tanışmalarında Niko'dan uzak dur lafına şimdi kanıtsal olarak anlamıştı. Yaşı yüzünden midir yoksa karakteri yüzünden midir emin değildi ama çocuk yerinde duramıyordu. Sürekli kız kardeşiyle ağabeyleri ve annesiyle uğraşıp onları deli ediyordu. Belli ki ailenin uslanması oydu.
"En azından Niko'yu evde bıraksaydınız!" Dedi Chistian.
"Aslında onu kargoyla Grönland'a yollayacaktık ama sevgili babamız engel oldu" dedi Jessica.
"Annenizle olası bir boşanma konuşmasını daha yapmak istemiyorum!" dedi Dimitri sert bir şekilde. Hera usulca eşine dönüp yanağına küçük bir buse bırakıp geri çekildi.
"Asla benim sözümden çıkmaz.."
"Asla" dedi Dimitri gülümseyerek. Hilal sadece iki saniye önce aşk yaşayan çiftin bir saat önce yemekleri servis eden garson kız yüzünden yaptıkları kavgayı anımsadı ve gözlerini iki kez kırptı. Ne ara barışmışlardı?
"Demek öğrencisin" dedi aniden Hera. Çok güzel, nasıl oluyordu bilmiyordu ama bu aile de hava sürekli değişkendi. Hangi ara mevzu ona geri dönmüştü?
"Ev-et."
"Çok güzel, hangi bölüm?"
"Sanki bilmiyorsun" dedi Chistina bıkkınlıkla. Hera yeşil gözlerini kocaman açıp kapattı.
"Tatlım elbette biliyorum ama Hilal benim bildiğimi bilmiyor izin verirsen kız arkadaşınla düzgün bir tanışma evresi yaşamak istiyorum."
"Hahah! Duydunuz mu annem düzgün bir tanışma evresi dedi sizce de komik değil mi?" Niko kahkahalarını atarken kendisini oturduğu yere iyice yaydı. Chistian böylesine korkunç bir geceyi yaşadığı için tanrının varlığından bir kez daha emin oldu.
"Aslında Grönland fikrini hala düşünebiliriz!" dedi Hera sesini yükselterek.
"Saçmalayın! Orada kızlar yok!"
"Ama çok özel kutup ayıcıkları ve penguenler var" dedi heyecanla Jes.
"Biz hangi ara bu noktaya geldik!" diye mırıldandı Chis.
"Bende bilmiyorum" dedi Hilal kısık bir sesle.
"Tamam! Bu konuşmanın akıbeti için konumuza geri dönelim, heh! Ne diyordum evet, sanırım oldukça zekisin."
"Yada aptal" dedi Niko. Bütün gözler aniden ona çevrildi, Hilal boğazını istemeden temizledi. Açıktan hakarete maruz kalmadığı kalmıştı.
"Ne! Sadece abimle birlikte olduğu için ya çok zeki olması gerek yada aptal."
"Kapa çeneni!" diye hırladı Chistian.
"Niko hemen özür dile!" diye atıldı Hera. Niko tabağında ki bonfileden bir parça ağzına alırken mırıldandı.
"Özür dilerim-"
"Kabul et ki senden daha hızlı özür diliyor" diye mırıldandı Hilal. Chis kaşlarını usulca çattı.
"Ama ben daha orijinal özür dilerim-"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GAVUR DAMAT (Atos Serisi-1)
Romance"Bırak artık!" diye bağırdım. Canım burnumdaydı, korkudan gözlerimi kocaman açmıştım. O derin yeşil gözleri beni her saniye daha da öldürüyordu, nefes nefese kalmıştım. "Bırakınca gideceksin! Beni bırakacaksın!" "Olması gereken de bu, bu ben değilim...
