45. Bölüm

39.8K 2.1K 248
                                    

Kurşunun fazla derine girmediği için şanslıydık. Dedemden şikayetçi olmadıkları için babam Dimitri'ye binlerce kez teşekkür etmişti. Chistian kolunu kaldırırken dişlerini sıkmış vaziyette ceketine uzanmaya çalışıyordu.

"Hareket etme!" dedi Hera. Öne doğru atılıp ondan önce ceketini alıp üzerine doğru attırdım. Ah dede ah!

"Tamam, Cindy nerede?"

"Niko'yla birlikte" dedim dolu dolu gözlerle. Ağlamamak için kendimi sıkıyordum. Ölebilirdi! Aklıma geldikçe tüylerim havaya kalkıyor, dilim damağım kuruyordu. Korkumdan dedemi hastaneye bile sokmamıştım. Bir deliliği daha kaldıracak güçte değildim. Sevdiğim adam bana doğru arsız arsız gülüyordu.

"Korkma ben iyiyim."

"Değildin, ne sen iyiydin nede ben! Ya o omzuna değil kalbine gelseydi."

"2 santim sağa mı gelseydi diyorsun."

"Dedem uzağı göremez, ya seni öldürseydi!" Çığlıklarımı duyan tek o değildi. Atoslar ve ailem başımızda bizi seyrediyorlardı. Dedeme ilk defa bu denli kızgındım. Yaşadığımız şeyler kolay değildi.

"Niko olay anını kayda almıştır sevgilim, gülecek bir anımız daha oldu"

"Ben gülmüyorum ama!" diye karşı çıktım. Hera da en az benim kadar delirmiş ve kızgındı. Annem ile tekrar saç baş girmemeleri için babam sürekli onu tutuyordu.

"Nil gördü her şeyi, korkunçtu!"

"Üzgünüm." Dedi sakince.

"Sen kötü bir babasın!" diye mırıldandım. Bana acıyan gözlerle bakınca içim acıdı.

Chistian ayaklandığında hastaneden ayrılmak için ayaklandık. Babam hala Dimitriyle olanları konuşup duruyordu. Ben ise Chis'in koluna girmiş yürürken ona yardımcı olmaya çalışıyordum. Dedem hastane çıkışında öfkeli gözlerle bizi izliyordu.

"Baba sakinleştin?"

"Şartları kabul edene ala, etmeye yok kız falan!"

Şart diyor hala..

"Dedem sen bi sakinleşsen ya" dedi Kenan.

"Hilal!" dedi dedem. Haydi başlıyoruz. Elinde ki silahını önüne doğru uzattı.

"Düş önüme, bırak o gavuru da."

Chis'i en yakınımda ki Ewan'a emanet ettim. Atoslara bakmamaya özen göstererek yürümeye çalışıyordum. Dedem eve kadar şartların yerine gelmesi konusunda konuştu durdu. Tabi ki o şartları kabul etmeyeceklerdi, kabul etmeleri pek de olanaklı değildi.

"Yalnız dede sen keseceğiz falan diyince adamın yüzü senin sakalın gibi beyazladı" Kerem ve Kenan kendi aralarında geyik yapıp beni geriyorlardı.

"Ne o kız, vermeyecek dedem ondan mı öyle surat asıyorsun?" dedi Kenan abim.

"Uğraşmayın gelin hanımla" dedi Kerem gülerek.

"Daha sünnet için oğlunu hazırlayacak"

"ANNE!" Diye bağırdı. Annem gülerek bana bakıyordu.

"Aman canım ne kızıyorsun abine, doğru değil mi?"

"Anne ne sünneti ya! 30 yaşında adam!"

"Araştırdım ben varmış kızım hem ölmez ya" dedi Kenan.

Bana sabır ver Allahım! Sinirden odama çekilmiş kimseyle konuşmuyordum. Nil yan odada dayılarıyla oyun oynuyor olmalıydı. Akşam yaşananları düşünüp iç geçirdim.

GAVUR DAMAT (Atos Serisi-1)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin