38. Bölüm

40.5K 2.2K 179
                                    

Öfkelendiğim zaman ağzımdan çıkanlara dikkat etmediğim için hep ağzım yanmıştı. Az evvel deyim yerindeyse bu durumun en üstünü yaşamıştım. Kızımız demiştim, bizim kızımız.

İnkar edemeyecek kadar yorgun ve öfkeliydim. Kopabilecek fırtınadan ne kendimi ne de bebeğimi korkuya bilirdim ama ona olan haksızlığım aptallıklarımız yüzünden bizi bu hale getirmişti. Bana kaybolan üç yılımızı kimse geri veremezdi.

"N-e dedin sen lanet olası!"

Kulağım dibinde ki hırıltılı sese aldırmadan onun kollarından sıyrıldım. Nefes nefese kendime gelmeye çalışırken İris'in yarım ağız bizi seyrettiğini fark edince öfkem daha da şiddetlendi.

"Bizi yalnız bırak!" Kadını kendi evinden kovmuştum, delirmiş olmalıydım bunun başka bir açıklaması olamazdı.

"P-eki-" İris şaşkınlığı daha üzerinden atamadan merdivenin ucunda ki oğlunu da kucaklayarak uzaklaştı. Onunla tamamen yalnız kaldığımda yüzleşme cesaretinde bulundum. Eteğimizde ki bütün inceleri masaya dökmenin zamanı gelmişti bile.

"Bizim kızımız dedim." Sakinliğim onu daha da delirtmiş olmalıydı ki boğazında kabaran damarlar daha da belirginleşmişti.

"Bizim kızımız olamaz!" diye karşı çıktı.

"Niye! Tekne de ki geceyi unuttun mu? Ben hatırlamıyorum ama senin gayet net hatırlamam-" Sol eli aniden ağzıma doğru kapaklandı ve beni susturmak için çırpındı.

"Sus lanet olası! Hatırlıyorum, senin hatırlatmana gerek yok!" Gözleri koyu bir geceye dönmüştü, sinirden titriyordu. Korku beni o an kucakladı, Chistian'ı bir çok kez öfkeli görmüştüm ama ilk defa bu kadar öfkeliydi.

"Çocuğuna bir baba bulamadığından mı bütün bu şamata-" Elimi aniden havaya kaldırıp şiddetle yüzüne doğru savurdum. Bunu beklemediği için afallamıştı. Hırsla iki elimi göğsüne doğru geçirip onu iteledim.

"İğrençsin! Nasıl bunu ima edersin! Nefret ediyorum senden!" ben yumruklarımı süratle onun sert göğsüne doğru indirirken ağladığımı hiç fark edememiştim. Hırsım içimde bir volkan gibi büyümüştü. Bunu ima edecek kadar gözünde yok muydum? Beni hiç mi sevmemişti?

"Aptalım ben aptal!"diye haykırdım. Onu hala sevdiğim için aptaldım, ona güvendiğim için, kızımla onu paylaşmayı bile düşündüğüm için koca bir aptaldım.

"Hilal!" İki elimi de kavramış yüzüme ellerini geçirmişti. Beni sakinleştirmek için her girişimde ona sert bir şekilde vurdum.

"DOKUNMA BANA!" Diye çığlık attım.

"Midemi bulandırıyorsun!"

"Hilal, geçti-" Beni kucaklamıştı, ona yenilmemek için tırnaklarımı bir kedi gibi kollarına geçirdiğimde beni engellemeye çalışmadı.

"Tamam, sakinleş" dedi, ama hala sakinleşemeyecek kadar öfkeyle doluydum.

"Senden nefret ediyorum, kızımı da beni de asla bulamayacaksın! Görmeyeceksin beni, bizi!"

"Tamam.." dedi sakince.

Bir süre beni kucaklamasına cevap vermeden sakinleşmeye çalıştım. Hala ima ettiğini şeyi düşündükçe midem bulanıyordu. Tamam ona kızımın ondan olmadığını ben söylemiştim ama bana inanmayı seçen de oydu! Ondan başka bir insanla olabileceğime nasıl bu kadar kolay inanırdı?

"Bırak beni.." dedim fısıltıyla.

"Önce gerçekleri söyle.."

"Sana daha fazla bir şey söylemeyeceğim."

GAVUR DAMAT (Atos Serisi-1)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin