40. Bölüm

41.9K 2.1K 136
                                    

Yüzümü tekrar cama doğru çevirip tepkisini bekledim. Yüzünden kan çekilmişti, bakamayacak haldeydim.

"Tanrı aşkına, nas-ıl? Nasıl biliyor!"

"Biliyor işte, Gonca senin resmini göstermiş."

"B-eni tanıyor mu yani?" Onun heyecandan sesinin titrediğini hiç görmemiştim, bir ilki daha bize yaşattığı için Gonca'ya teşekkür borçluydum. Hoş ben onu düşündükçe dişlerimi sıkıp öfkemi zapt etmeye çalışıyorum. Elime bir geçse ben ona yapacaklarımı biliyordum ya..

"Ne yapmalıyız?" Bu böyle heyecan yapıp endişeye kapıldıkça benim buna sevgim üç hatta bin kat artıyordu.

"Nil çok akıllıdır, bize darılmış olmalı ki huysuzluk yapıyor. Ona yalan söylediğimiz için incinmiş olmalı."

"Bana ondan mı öyle davranıyor!"

Evet der gibi başımı salladım. Üzerinde ki sert bakışlarını hissettikçe zor nefes alıp veriyordum.

"Onunla konuşmalıyız" dedi sakince.

"Sanırım." Dedim sıkıntıyla. Kızımın daha çok küçük olmasına rağmen bu yaşında bize kapris yapıp hiç çaktırmadan küskünlüğünü sürdürebildiğine inanamıyordum. Daha üç yaşında bile değildi, ne bileyim baba diyip sarılması en azından sorması falan gerekmez miydi?

"Kesinlikle sana benziyor-"

"Şimdi sana benziyor bana benziyor tartışmasına girmeyeceğim, şuanda büyük bir prolemimiz var. Bak Nil kırılırsa-"

"Biliyorum söylemiştin uzun süren bir küskünlüğü oluyor ve affetmesi zor"

"Evet" dedim sıkıntıyla.

"Çok şey kaçırdım Hilal, daha fazla kaçıramam. Ona yetişmem gerekiyor"

"Nil'i de anlamalıyız, bize olumsuz cevap verir ve tamamen uzaklaşırsa?" sesimde ki korku onu da korktumaya yetmişti.

"Öyle bir şey olmayacak" Dedi sertçe.

"Nerden biliyorsun, kızımı benden daha mı iyi tanıyorsun ki?" Sırtımı tamamen ona dönüp tek kişilik koltuğa yönelecektim ki bileğimi kavrayıp beni kendisine çekti.

"Biliyorum çünkü bir mucize oldu Hilal. Senin bana dönmem, kızımın şuanda nefes alıyor olması bile bir mucize. Ben tanrının bana son 25 senede verdiği en büyük mucizeyle ödüllendim, sen ve kızım. Size sahibim."

İçim titredi, beni saran sıcaklığına teslim olmamak için geriledim ve ondan uzaklaştım. Elim hala çok hızlı atan kalbimin altındaydı.

"B-en, ben yemeğe bakayım-" Saçmaladığımın farkındaydım ama ondan uzaklaşmam gerekiyordu, hemde hemen!

Mutfağın olduğu kısma geldiğimde adımlarımı yavaşlatıp sadece doğru nefes alıp vermeye odaklandım. Evde çalışan onca çalışan beni nefes nefese görünce tabi bir şaşırdılar, onlara aldırmadan yemek masasının ucuna oturdum. Eğer bu adamla aynı çatı altında bir gün daha geçirirsem bende kalp çıkacaktı!

"İyi misiniz?"

"İyiyim teşekkürler, su alabilir miyim?"

***

Nil öğleden sonra elinde bir dünya oyuncakla tekrar eve döndüğünde kötü bakışlarımı Atoslar üzerinde gezdirdim.

"Bak anne!" Sanki yeni oyuncağı yokmuş gibi peluş ayıcığı bana doğru sallıyordu.

"Annecim senin zaten yeterince oyuncağın yok mu?"

"Ama bunu Alex aldı!"

Güzel, şimdiden amcasıyla kaynaşıp sizli bizli konuşmalar bırakılmıştı. Nil'in en büyük aşkı Kerem'i terk ettiğini fark edince gülümsedim. Abim buna bayılacaktı.

GAVUR DAMAT (Atos Serisi-1)Onde histórias criam vida. Descubra agora