1. BÖLÜM

5.5K 357 73
                                    

Sehun korkuyla bir tartıya baktı birde babasına. Gerçi göbeğinden dolayı tartıda yazan rakamları göremiyordu ama babasının sinirli surat ifadesi sonucu açıklıyordu.

Sehun yine başaramamıştı. Yine bir diyet girişimi daha başarısız olmuş ve babasını kızdırmıştı.

Aslında Sehun olduğu gibi mutluydu kiloları onun için problem değildi. Yemek yemeyi seviyordu. On altı yaşında, doksan bir kilo olmasını dert etmiyordu. Hareketli bir gençti ama yinede kilo almasına engel değildi bu durum. Çünkü Sehunie her koşulda yemek ayırımı yapmadan yerdi.

" Sehun seninle ne anlaşmıştık hatırlıyor musun oğlum?" Babası sert bir dille sormuştu.
"Ş-şey b-baba-" Sehunun gözleri hafiften dolmuş, sevimli peltek sesi titremişti.
" Evet oğlum, anlaşmaya göre eğer bir ayda beş kilo veremezsen tüm saçlarını rengarenk boyatacaktık değil mi?" Babasının yüzü şimdi gülüyordu, durumdan keyif aldığı belliydi. Bu durum Sehunie için tabiki geçerli değildi. "Baba lütfen." Diyebildi bu sefer babasının gözlerine doğrudan bakıyor ve ağlıyordu.

"Lütfen mi? Sehun! Sen bana bir söz verdin beş kilo verecektin, ama sen ne yaptın gittin 3 kilo daha aldın. Oğlum sen beni delirtecek misin nasıl becerdin seksen sekiz kilodan doksan bire yükselmeyi?"
"Ben bilmiyorum, diyet programıma uydum.Yemin ederim. Baba lütfen ben saçlarımı boyatmak istemiyorum. Zaten okulda yeterince dikkat çekiyorum. Lütfen benimle daha çok  dalga geçecekler." Babasının bileğinden tuttu. Babası kolunu hışımla geri çekti. " Çabuk odana gidip hazırlan ben seni aşağıda bekliyorum. Sonra kuaföre gideceğiz" Deyip banyodan çıktı.
Sehun bir tartıya birde aynadaki görüntüsüne baktı. Şimdi onun güzelim açık kumral saçları yerine rengarenk bir gök kuşağı mı olacaktı bunu istemiyordu ki. O bu halini seviyordu. Kilolarını saçlarını, yüzünü kısacası onu o yapan her şeyi seviyordu. Her ne kadar babası şikayetçi olsa bile o memnundu. Hıçkırarak odasına gitti, biraz sakinleşip ardından hazırlanmalıydı.

***

"Yifan biraz fazla mı üstüne gittin sanki? O daha küçük elbet bir gün kendi istediğiyle verecek kilolarını."
Bay Yixing kocasına arkadan sarılarak onu sakinleştirmek için söyledi.
" Hayatım biliyorum daha küçük ama ya şimdiden kalp, tansiyon, şeker gibi rahatsızlıkları olursa? Ben sadece onun sağlıklı bir genç olmasını istiyorum." Wu Yifan arkasına dönerek eşini  kolları arasına aldı.
"Biliyorum ama onu acı çekerken görmek istemiyorum. O neşeli ve iyi kalpli bir çocuk. Saçlarını boyatınca ya depresyona girerse?" Yixing gözlerini küçük çocuk gibi iri iri açarak sorduğunda Yifan onun sevimli haline kıkırdadı ve burnuna öpücük kondurdu.
" Merak etme. O bizim güzel oğlumuz sadece eğer verdiği kararlar ve sözlerin arkasında durmazsa sonuçlarına katlanmak zorunda olduğunu anlamasını istiyorum. Hem rengarenk saçlar ona çok yakışacak eminim."
Yixing de kıkırdayıp Yifanın yanağını öptü.
"Bizim küçük gökkuşağı Sehuniemiz."

***
Sehun kuaföre gelmiş ayna karşısında bulunan o rahat olması gereken yerde rahatsız, sinir bozucu koltuklardan birine oturdu.
Kendini kurbanlık koyunlar gibi hissetmeye başlamıştı. Kesinlikle saçlarının rengini değiştirmek istemiyordu.
Babası harçlıklarını kesebilirdi. Böylece buble tea bile alamazdı. Hem buda gaddarca bir cezaydı. Zaten buble tea yüzünden kilo verememişti ki. O kıvamlı şekerli muhteşem içeceğe hayır diyemiyordu.
Babası kuaföre nasıl model istediklerini anlatıyordu, pardon kendi istediğini zira bu konu hakkında Sehun'a konuşma izni dahi verilmemişti.
Kuaför boyaları hazırlarken yardımcısı saçlarını yıkıyordu. Babası ise bekleme alanında telefona bakıp gülüyordu. Yine annesiyle ayıplı mesajlar yolluyorlardı birbirlerine kesin.
Bunu çok acı bir tecrübeyle öğrenmişti. Annesinin hastanede nöbete kaldığı bir gecede, babasının yine böyle davrandığını görüp telaş yapmıştı. Babası ya annesini aldatıyorsa, bunu kaldıramazdı onun annesi melek gibiydi.
O yüzden babasının telefonunu o tuvalete gittiğinde kurcalamaya başladı ve kakao talkdan mesajlarını gördü. Bu ona ömür boyu yetecek bir tranva kazandırmıştı. Kendisi ergen olmasına rağmen babası ve annesi ondan daha çok mesajlaşıyorlardı. Bide babasın sert görüntüsüne rağmen annesine şeftalili kalp emojisi atıp durması tuhaftı. Bunların birlikte emeklilik poliçesi yaptırmaları gerekti kakaodan yazışıp durmak değil, her neyse.

"Hazır mısın bakalım?" Kuaför kız elindeki boyalarla heyecanlı şekilde şakıdı.
"Şey sanırım hazırım ama ya çok kötü olursa? " Sehun yutkunarak sordu, tedirginliği bariz belliydi.

"Merak etme güzel bir yüzün var, kesinlikle sana yakışacak."
Her ne kadar kız kendisine moral vermek için söylesede, Sehun ona katılmıyordu. Fakat babasının keskin bakışlarını üzerinde hissedince çaresiz boyun eğmek zorunda kaldı.

İşlemler bitmiş saçları tekrar yıkanmış ve fönlenmişti. Sehun ise aynaya bakmama konusunda ısrarcıydı.
Babası onum bu haline kalp krizi geçirmemek için kendini zor tutuyordu. Çünkü minik oğlu oldukça güzel olmuştu. Ama hala kendisine bakmamakta ısrarcıydı.
" Oğlum aç gözlerini lütfen, gerçekten güzel oldun."
Sehun babasına güvenerek gözlerini araladı, aynaya baktığındaysa bu kadar renkli olmasını beklemiyordu. Yine de kendine yakıştırdı. 'Belkide o kadar fena değil.' Diye geçirdi içinden. Babasına dönüp baktığında, Yifan bunu beklemiş gibi hemen fotoğrafını çekti. " Annen buna bayılacak Sehunie."
Sehun babasına göz devirdi. Kendisinin ne halde olduğu umrunda değildi bile.
Kuaför kız Sehuna bakıp gülümsedi " Ee nasıl buldun? Bence çok yakıştı." ekledi. Sehunda ona karşılık verdi. " Teşekkür ederim. Sizede zahmet verdim." Yerinden kalkıp saygıyla eğildi. Diğer çalışan kızlarda onun bu harketine 'Kyaa çok tatlı' gibisinden tepkiler verdiler.

Eve geldiklerinde Yixing deyim yerindeyse oğlunun üzerine atlayıp onun ne kadar mükemmel olduğunu söyleyip durdu.
Yifan tabi ki kıskançlık krizine girmedi sadece kısa bir an oda saçlarını rengarenk yaptırmayı düşünmüş olabilirdi.
Ama Sehun ise yarın okulda alacağı tepkiden korkuyordu. Bu yüzden babasına ters ters bakıyor ama Yifan onu pek takıyor gibi gözükmüyordu.

Zaten kilolu diye zorbalık görüyordu. Alay ediyorlardı onunla. Tabi bu zamanlarda kuzeni ve arkadaşları yanında oluyorlardı ama o yinede korkuyordu. Yemeğini yiyip ödevlerini yaparken bu düşünceler aklını bir hayli meşgul ediyordu. Uyurken bile ama uyuyup, rüyasında waffle görünce hepsi geçti, Sehunun rüyaları da kendi gibi tatlı ve masumdu.

Ehem ehem bu fice hangi kafayla başladım bilmiyorum ama umarım okuyup beğenirsiniz. Hoşunuza gitmesini çok isterim. Kray görüldüğü gibi Sehunun anne ve babası yani hikaye mgrep ( inşallah doğru yazmışımdır.) Hikaye fluff tarzında olcak pek dram sevmem. Ponçik sever biriyim. Bu arada notu okumayanlar olabilir hatta hikaye bile bunlara alışığım ama medya KRAY çok tatliş bee. Nese herkese keyifli okumalar. Hshdhhd

TOMBİŞ SEHUNİE// HanHunWhere stories live. Discover now