⭐ Denizin Mavisi ⭐

7.4K 806 217
                                    


"Benim ona baktığımda asıl gördüğüm şey, bir çift deniz mavisi gözdü."

7.Bölüm

Yaydan fırlayan okun, alınmış çoğu kararın, ve ağızdan çıkan kelimelerin dönüşü olmazdı.

Bunu söylemekle neyi amaçlıyordum bilmiyordum ama bir anlık öyle istemiştim. Artık geri dönemeyeceğimi ve sonunu kestiremediğim bir yola adım attığımı az çok biliyordum. Ve tek temennim, bu yolda karşıma engellerin çıkmaması; çıksa bile, aşılabilecek düzeyde olmasıydı.

Aniden söylediğim bu şeyi beklemiyormuş gibi şaşırmıştı Ardından elini saçlarına daldırıp karıştırdıktan sonra gülümsedi.

"Ben...sevindim," dedi çarpık bir şekilde gülerek. "İyi bir ikili olabiliriz bence. Benim gibi bir arkadaşı başka yerde bulamazsın, söyleyeyim."

Alayla karışık söylediklerine açıkçası tamamıyla odaklanamamıştım. Çünkü aklım başka yerdeydi. Bundan sonrası için ne olacağını düşünüyordum ama tüm düşüncelerim bir çıkmaza varıp tıkanıyordu. İlerisi puslu ve belirsizdi. Sanırım bunu yaşayıp görecektim.

Yanımda olmak istediğini söylemesine söylemişti ama bir türlü buna inanamıyordum işte. Bir-iki kere kısa süreli görüşmelerimizden sonra bu kanıya varmıştı çünkü. Herkes giderdi, biliyordum. Şimdi bunu söylese bile, ilerde beni tanıyıp sorunlu biri olduğumu anladığında elbet benden uzaklaşacaktı.

Yine de bu sefer ben de çabalayacaktım. Onunla arkadaş olmayı deneyecektim. Kaybedeceğim ne vardı ki? Olmazsa, yine eski yaşantıma dönecektim: Alıştığım, o dört duvara bir ömür yüklediğim yalnızlığıma...

Ama olursa da, belki de iyi bir dost kazanmış olacaktım.

Sanırım bunun için de, önce değişmem gerekiyordu.

Değişmekten korkmuyordum. Asıl korktuğum, değiştikten sonraki halimin önceki halimi aratabilme ihtimaliydi. Yeni olduğum kişi, öncesinden iyi olmalıydı ki değişimimin amacı olabilsin. Aksi takdirde bu ilerlemekten çok gerilemek olacaktı. Bir de yerimde sayabilme ihtimalim vardı ki ondan hiç bahsetmek istemiyordum. O zaman ne tamamen yeni biri olabiliyordunuz, ne de eskiden kopabiliyordunuz. İkisinin arasında gidip geliyor, arafta kalıyordunuz.

Deniz'in, dikkat çekmek için masaya parmaklarını vurarak çıkardığı o ahenkli sesi işittiğimde, başımı ellerimden kaldırıp ona baktım.

"Daldın gittin bakıyorum," dedi elini önümde sallayarak."
Ne düşünüyordun öyle kara kara?" Tek gözünü kısıp, hafif sırıtarak sormuştu.

"Kutup ayılarının neslinin neden tükendiğini," dedim çok ciddi bir meseleden bahsediyormuşçasına.

Durgun tavrım ve ciddi tutumum yüzünden bir an afallayıp gerçekten inanır gibi oldu.

"Ciddi misin?" deyip tek kaşını kaldırdığında başımı yana çevirerek gülümsedim. Dalga geçtiğimi anladığında o da gülümsemişti.

"Peki, ben ne düşünüyordum biliyor musun?" Gözleri, masanın üzerindeki kitapların ve defterlerin üzerinde kısa bir tura çıktığında, "Ne?" diye sordum.

Gözlerini masadan ayırıp benim gözlerime çıkarttı.

"İlk önce hangi Mavi'yi tanımaya başlasam diye düşünüyordum. Sanırım bana kafa tutan Mavi'yle başlayacağım."

Denizin MavisiDove le storie prendono vita. Scoprilo ora