⭐10.Bölüm ⭐

7.7K 728 442
                                    

Merhaba :) Yeni bölümle karşınızdayım. Bundan sonra bölümleri geciktirmemeye çalışacağım. *-*

Keyifli okumalar!

"Sevilmiyordum. Bundan acı gerçek var mıydı?"

10.Bölüm

Ne kadar doğru, ne kadar yanlış yaptığımı bilmiyordum ama bildiğim bir şey varsa o da bu hayatta planların pek de işe yaramadığıydı. Zaten hayat başlı başına doğaçlamaydı. Belki de bu akışa kendimizi bırakmalı ve nereye gideceğimizi bilmeden sürüklenmeliydik.

Sanırım ben de bir kereliğine buna ayak uydurabilirdim.

Aldığım bu kararda tereddütlü olsam dahi, mümkün olduğunca kararlı durmaya çalışıyordum. Deniz'de kalmayı kabul etmiştim ancak endişelenmeden de yapamıyordum. Daha önce bir arkadaşımda kalmayı geçtim; bir arkadaşım bile olmamıştı. Bu yüzden ne yapmam gerektiğini pek seçemiyordum.

Yine de hem kısmen buna mecbur olduğumdan, hem de Deniz'e olan güvenimi göstermek adına yapacaktım bunu. Onun da dediği gibi, dışarısı benim için şu durumda pek güvenli değildi ve maalesef ki haklıydı. Yurttaki tadilat bitene kadar, en fazla birkaç gün onun evinde kalmaktan başka çarem kalmamıştı. Bu durum benim için kesinlikle normal değildi ancak ne olacağını yaşayıp görecektim. Tek temennim, bir sorun çıkmamasıydı.

Ben gerginlikle dudaklarımı dişlerken, Deniz aldığı yanıttan hoşnut gibiydi.

"O zaman artık benim misafirimsin." dediğinde, "Sana yük olmayayım?" diye sordum yine de dayanamayıp. Sonuçta beni yeni tanımaya başlamıştı ve evine almak zorunda değildi. Ayrıca bu şekilde soru sorarak evine gitmeyi birazcık da olsa geciktirmeye çalışıyordum.

Kaşları çatıldı.

"Bunu hiç sormadığını farz ediyorum, Mavi. Bana yük olduğun falan yok." Ardından rahatlamamı ister gibi gülümsedi. "Hadi artık gidelim. Hava soğuk, üşüme daha fazla."

Cidden soğuktu ve o böyle söyleyince algılarım tekrardan açılmış, soğuğun farkına daha çok varmıştım. Etrafta göz gezdirdiğimde hâlâ kalabalık olduğunu gördüm. Kimileri ise yavaş yavaş dağılıyordu. Bu geceyi böyle hayal etmediklerini tahmin edebiliyordum.

En sonunda yapacak bir şeyim kalmadığında omzumu silktim ve "Tamam," dedim kabullenerek. Sesim kısık ve boğuk çıkmıştı ancak duyduğuna emindim.

"Yakın diye arabamla gelmemiştim, biraz yürüsek sorun olur mu?" Emin olmadan bana baktı.

"İstersen bekle burada, gidip arabayı getireyim, öyle gidelim?"

Zaman kazanmak açısından bunu kabul edebilirdim ama yapmadım. İki adımlık yolu arabayla gitmeye gerek yoktu. Ayrıca benim için zaten yeterince şey yapmıştı. Bir yükün daha altına girmek istemiyordum.

"Sorun değil. Yürüyerek gidelim."

"Tamam o zaman," deyip kalabalığı yararak yürümeye başladığında, ona eşlik ettim.

Denizin MavisiWhere stories live. Discover now