⭐ Denizin Mavisi ⭐

6.5K 691 405
                                    


Multimedya: Mavi

Merhabaa! İçime sinen ve severek yazdığım uzun bir bölümle geldim *-* Umarım siz de seversiniz.

Keyifli okumalar!

"Bir insan, bir insanı nasıl sevebilirdi? Nasıl körü körüne bağlanabilirdi? Nasıl olur da kalbi, sadece o kişi için atabilirdi?"

17.Bölüm ✍

Dün maç arasında mutfağa gidip geldikten sonra telefonumu Deniz'in elinde görmüştüm ama Deniz'in geçiştirir tarzdaki o açıklamasından sonra pek de kurcalamayıp konuyu kapatmıştım. Ancak şimdi aklıma başka bir ihtimal gelmiyordu. Deniz o ara mesajı benden önce görüp silmiş olabilir miydi?

Emin olmak için telefonumu tekrar kontrol ettim. Bu arada Deniz'den gelen 11 cevapsız aramanın oluşu beni şaşırtmış ve biraz da heyecanlandırmıştı ama bunu, zihnimi bulandırmasına izin vermemek için, hemen es geçerek mesajlara girdim. İyice bakmama rağmen yurttan gelen herhangi bir mesaja rastlamamıştım. Eğer gönderdiklerine bu kadar emindiyseler, o mesajın bir şekilde benim telefonumdan silinmiş olması gerekiyordu. Ve benden başka telefonuma erişebilen tek kişi Deniz olmuştu. Peki ama Deniz, bunu neden yapsındı ki?

Bir türlü anlayamıyordum ve bu durumun bir an önce açıklığa kavuşması gerekiyordu. Deniz'in günahını da almak istemiyordum. Bu yüzden iyice emin olmak için gidip bizzat kendisine sormak en iyisiydi. Yine de içime bir kurt düşmüştü ve Deniz'e olan güvenim de sarsılsın istemiyordum.

En sonunda Deniz'in evine vardığımda sıkıntılı bir nefes vererek zili çaldım ve kapının açılmasını bekledim. Kapı, birkaç saniye sonra hışımla ve beklediğimden daha hızlı bir şekilde açılmıştı.

Bir eliyle kapıyı tutan ve çatık kaşlarıyla doğrudan bana bakan Deniz'e, boş bakışlarla karşılık verdim.

"Nerelerdesin, Mavi?! Okulda her yerde seni aradım! Telefonlarımı da açmadın. Geldim, baktım; evde de yoksun." Endişeli mi yoksa sinirli mi olduğunu anlayamadığım ses tonu beni fazla etkilememişti. Hala, ellerim iki yanda salınmış ve omuzlarım yorgunlukla çökmüş vaziyette ona bakıyordum.

"Okuldan beraber çıkacağız demişt-" Yüzümü gördüğünde yansıttığım ifade nasıldı bilmiyorum ama onun tavırlarının bile değişmesine neden olmuştu.

"Mavi? Bir şey mi oldu?"

İçeri girmeyip kapıda durmaya devam ederken "Sen mi yaptın, Deniz?" dedim yorgunluğumu sesime de yansıtarak.

"Neyi?" Sesinde saf bir merak vardı.

"Benim telefonumdan yurdun gönderdiği mesajı sen mi sildin?"

Bir şey söylemedi ve adem elmasını hareket ettirerek yutkundu. Gözlerini benden kaçırdığında hayal kırıklığıyla buruk bir şekilde gülümsedim. Belki bir ihtimal alakası olmadığını düşünüyordum ama onu savunan yanlarım yanılmıştı. Zaten bugün Oğuzhan'ın o dedikleriyle bünyem allak bullak olmuştu; bir de üzerine bu gelince... Kendimi iyiden iyiye halsiz ve bomboş hissediyordum.

"Neden, Deniz?" dedim, sesimin titreyişine içimden lanet okuyarak.

"Bak ben-"

Denizin MavisiWhere stories live. Discover now