⭐Denizin Mavisi ⭐

5.1K 593 300
                                    


Gif: Mavi ALASKA

Bölüm şarkısı: Model - Sarı Kurdeleler

Facebook grubumuz: Denizin Mavisi Wattpad

Keyifli okumalar!

"Kimse yeni yara açamaz artık
Çok canım yandı, acımaz artık
Bugün düşerse yarın kalkar
Bu kız kendine acımaz artık."

22.Bölüm ✍

9 gün.

Onu görmeyeli, sesini duymayalı tam 9 gün.

Varlığının her bir zerreme bu denli işlediği bir adamın yokluğuna alışmaya çalışmak, işkenceden farksızdı.

Oysa beni yıkımın koynuna bırakan adama karşı acımasız olmam gerekmez miydi? Fakat neden her şey benim için daha da zordu?

Aldığım her nefeste onun yokluğunu soluyordum sanki. Ve onsuzluk, soluğumu tıkıyordu. Ona ne ara bu kadar bağlandığımı bilemiyordum üstelik. Galiba bağlanmaktan kaçarken, çoktan kördüğüm olmuştum.

Böyle olmaması lazımdı. Bu kadar acıtmamalıydı. Varlığına nasıl hemen alıştıysam, yokluğuyla da aynı özveriyle başa çıkmam gerekiyordu. Onu unutmam gerekiyordu. Tüm bunların bilincindeydim fakat iş uygulamaya geldiğinde tökezliyordum. Dile kolay olan fiilleri eyleme dökerken bu kadar zorlanacağımı tahmin edememiştim. Ama sanki biri göğsümü matkapla delmiş gibi bir acı vardı içimde. Zaman geçtikçe o yara büyüyor, büyüyor ve beni bitiriyordu. Yaradan biliyordu ya; yürüyen yaradan ibarettim.

Bu dokuz gün boyunca aklımın ve kalbimin savaşına şahit olmuştum. Kimi zaman mantığım devreye girip yapmam gerekeni bana hatırlatıyor; kimi zamansa kalbim söz dinlemeyip mantığımı alaşağı ediyordu. Bense bu ikilem içerisinde yıpranmakla meşguldüm. O kadar dolmuştum ki... Yaşamayı, artık bir zorunluluk olarak görüyordum. Yaptığım hiçbir şeyden zevk alamayacak duruma gelmiştim. Hiçbir şey beni tatmin etmiyor, gülmek bana şu durumda imkansız gibi görünüyordu. Mutlu değildim. Aslında ben önceden de mutlu değildim ama bundan şikayetçi olduğum da yoktu. Çünkü o zamanlar mutluluğun ne demek olduğunu bilmiyordum. Şimdiyse varlığına alıştığım bir şeyin yokluğuyla sınanmam haksızlıktı. Ve asıl can yakan da buydu.

Hayatıma bir adam girmiş, beni mutlulukla tanıştırmış, sonra da alıştığım o mutluluğu gözlerimin önünde öldürmüştü.

O adam, acımasızdı; acıma sızdı.

Birçok şeyin farkındaydım ama bu farkındalığın benim üzerimde pek bir etkisinin olduğu söylenemezdi. Deniz'in beni uğrattığı yıkımı biliyordum ama moloz yığınlarının arasında öylece bekliyordum işte, belki biri gelip beni kurtarır diye. Sağlam sandığınız yerden darbenin en büyüğünü yiyince doğal olarak yıkılmışlığınızla kalıyordunuz.

Onu unutmam gerektiğini sürekli kendime hatırlatıyordum; ve hatırlattıkça onu da hatırlıyordum. Neden unutmak bu kadar zordu?

Denizin MavisiWhere stories live. Discover now