⭐ Denizin Mavisi ⭐

7.2K 679 727
                                    


Selam! Sizi özledim. Yoğunluktan dolayı bölümü anca ekledim, o yüzden kusura bakmayın. *-*

Multimedyada Mavi var. Karakteri temsil edecek kişiyi belirledim ama tabii siz istediğiniz gibi hayal edebilirsiniz. ^_^

Bölüm şarkısı: Ali Atay - Eksik bir şey mi var?

Bu arada; bu bölüme en çok yorum yapan kişiye diğer bölümü ithaf edeceğim *-*

Keyifli okumalar!

"Sanki o hep Deniz'di de; deniz adını Deniz'den almıştı."

14.Bölüm✍

"Eksik bir şey mi var, hayatımda?
Neden gözlerim sık sık dalıyor?
Eksik bir şey mi var, hayatımda?
Gökyüzü bazen ciğerime doluyor."

Bazı anlar olurdu. Birdenbire gözlerin dalar, zamandan ve mekandan soyutlanır, yalınayak biçimde düşüncelere dalardın. Vurgun yemek çok koymazdı sana. Derin düşüncelerde boğulmak pahasına da olsa öylece dalar giderdin: Sanki bedenin olduğu yerde öylece kalmış da, ruhun azat olmuş gibi...

Şu anki durumum da kısmen öyleydi.

Başım, yasladığım cama ufak darbelerle çarpıp ince bir sızı bırakırken, bu bana çok da rahatsızlık vermemişti. Radyoda çalan şarkının beni bu denli düşüncelere daldırabilmesiydi asıl rahatsızlık veren.

Kendimi sorguladım; hep yaptığım gibi. Acaba yanlış bir şeyler mi yapıyordum? Düşününce her şey iyi gidiyor gibi duruyordu. Ve beni huzursuz eden husus da buydu. Sahiden iyi miydi? Yolunda giden şeylerin bir gün rayından çıkabilme ihtimali endişelendiriyordu beni. Benim hayatımda güzel şeylerin yeri pek yoktu; olmamıştı. Olamamıştı da galiba biraz. Bu yüzden sanırım inancım körelmişti. Güzel günler elimi uzatacağım kadar yakın; ama dokunsam kaybolacak gibi duruyorlardı. Yanlış düşüncelere de kapılmak istemiyordum ama artık ne hissedip ne düşüneceğimi de kestiremiyordum. Umursamaz olmayı deneyip boşvermekti belki de en iyisi. Zaman, bana bırak der gibi işliyordu. Belki de onu dinlemeli, beklemeliydim; ve bekleyip ne olacağını görmeliydim.

Ancak sonunda ne çıkacağını bilmediği bir yola nasıl adım atardı ki insan? Cesaret miydi bu, yoksa aptallık mı? Belki de teslimiyetti; yolu beraber yürüdüğün kişiye karşı duyduğun... Peki ya benim için? Yalnız mıydım bu yolda? Yalnız ve pusulasız?

Bunu düşündüğüm an tek bir isim beliriyordu zihnimde: Deniz.

Hayatıma bir anda dahil olan ve yanımda olacağını söyleyen, Deniz.

Ancak ne zamana kadar sürerdi, yanımdaki varlığı? Ne belliydi yarı yolda bırakıp gitmeyeceği? Nasıl biri olduğum belliydi. Tökezlediğimde nasıl tutacaktı beni düşmeden, daha dokunamazken? Elbet o da duramazdı yanımda. Bir süre sonra benden bıkardı; bırakırdı. Sonra da giderdi. Hiç gelmemiş gibi.

Tüm bunları düşünürken belki de karamsarlığımın etkisi altındaydım. Kendi içimde yaşadığım çelişki o kadar kuvvetliydi ki; çelişki benim içimde değil de, ben çelişkinin içindeydim sanki. Hislerim, karmakarışıktı. Zihnim, karmakarışıktı. Bu karışıklık beni hem yoruyor, hem de üzüyordu. Oysa düzen benim hayatımın merkezinde değil miydi? Şimdi düzene mi kafa yormalıydım, üzene mi?

Denizin MavisiWhere stories live. Discover now