11. Bölüm Acımdan öpse geçerdi tüm sitemlerim...

31.6K 1.9K 284
                                    

Medya: Sevgi Kaya

"Kendine gel, Nefes al..." Sevgi önümde dikilmiş beni kendime getirmeye çalışıyor, dikkatimi toplamam için tüm gücüyle çabalıyordu. Ne nefes almayı nede kendime gelmeyi istemiyor şuan şurada her şeyi bitirmek istiyordum. Yorulmuştum bir kere. Gücüm yoktu. Değişmeyeceğimi kabul etmek zorundaydım. Ben Ela'yı sevdikçe mutluydum.

Söz konusu gerçek aşk olunca geri dönüşü yoktu. Unutmak mümkün değildi benim için. Onu unutmak istemiyordum bir kere.Bana yaptığı onca şeye rağmen canımı ölümüne yakmasına rağmen gülme nedenimde oydu.

Bir insan hem cehennemi hemde cenneti sunabilir miydi? Ela söz konusu olduğunda bir gülüşü cennetin tatlı esintilerini getirebilirdi. Vedası cehennem ateşinden beter yakardı insanın canını. Ne ölebilirdin nede yaşayabilirdin...

Ayrıldığımız andan beri arafta sıkışıp kalmıştım. Onunla tekrar karşılaşmam her şeyi daha beter etmişti.

"Buraya gel..." Koluma girip zar zor beni banyoya soktu. Ben daha derine batmak için direndikçe o beni kendime getirmek için çırpınıyordu. Soğuk su başımdan aşağıya tüm vücudumu ıslatırken göz yaşlarımı silip götürüyordu. Keşke anılarımı da böyle kolay silip atabilmemin bir yolu olsaydı. Belki o zaman Ela'yı sevmekten vazgeçer yeniden kendime değer vermeye başlardım.

******Geçmişe Bakış*****

(Medya: Ela'nın elbisesi)

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

(Medya: Ela'nın elbisesi)

"Saçmalıyorsun?" Elimde ki yüzüğe baktı şaşkın bir şekilde Sevgi. Ne diyeceğini bilemez halde karşımda dikiliyor durmam kendime gelmem için beni azarlıyordu. "Dediklerimin neresini anlamadın? Ela okuldaki çocuklarla iddiaya girdiği için seninle çıktı dedim."

"Biliyorum." Mantıklı davranmadığımı söyleyen kıza arkamı dönüp yüzüğü cebime koydum.

"O zaman bu yüzük de ne?"

"Eğer her şey gerçekten bir oyun olsaydı..." Bakışlarım restoranda beni bekleyen Ela'ya değdiğinde kalbim sızlamaya başlamıştı. Her şeyi öğrendiğimden bir haber bir şekilde beni bekliyor sevimli sevimli gülüyordu. Gecikmem onu endişelendirmiş telefonunu çıkarmıştı. Cebimde titreyen telefon gülümsememe neden olurken "... Öyle olsaydı çeker giderdi." dedim.

"Görmüyor musun orada beni bekliyor?" Yüzümü Sevgi'ye döndürüp "Benim için endişelendiğin için teşekkür ederim ama ben ondan vazgeçmeyeceğim." dedim. "Tüm okul, etrafımızda ki herkes onu deli gibi sevdiğimi biliyor. Hala daha benimleyse bu iddia için olamaz."

Duyduklarına inanamayan kıza arkamı dönüp restorandan içeriye girdim.

"O telefon neden açılmıyor, beni telaştan öldürmek mi senin niyetin bakıyım?" Elini beline koymuş sitemkar bir şekilde beni azarlamaya başlamıştı. Çocuğunu azarlayan bir anne gibi duruyordu. Benim için endişelenmesi beni sevdiğini göstermez miydi?

Taş Kalpli Barbie ( Tamamlandı)Where stories live. Discover now