26. Bölüm Ekonomi vs Business

22.1K 1.1K 112
                                    

"Ne demek uçuşta hiç yer yok." Gergin bir şekilde dudaklarımı kemirmeye başladım. Elim tezgahın üzerinde bankoda şaşkın bir şekilde bana bakan kadına ölümcül bakışlar atıyordum.

"Uçakta yer yok demek, uçakta yer yok demektir. "

Sahi mi? Sanki aptalmışım ne demek istediğini anlamamışım gibi birde tane tane bana anlatıyor.  Ana dilimiz Türkçe o kadarını anladık da " Hiç mi yer yok?" Cam kenarı koridor yanı bağlarsanız kanadına orada bile giderim ben. Uçakta yer yokda ne demek canım. Nokta kadar kızım. Bir popocuk yeri mi çok görüyorlar. "Gerçekten hiç mi yok? "

"Şimdi bir baktımda varmış."

"Gerçekten mi?" Şuracıkta göbek atıp kurtlatımı dökebilirdim. Siz benim neler ile boğuştuğumu biliyor musunuz? Aklımda binbir pis fikir,  gözümün önünde stajyer kızın yarı çıplak bedeni. Zorluk çıkarırlarsa o uçağı kaçırır içindeki herkesi rehin alırdım. Anıl gibi birini zar zor bulmuşum millete yedirmeye hiç niyetim yokdu. Saftır o kızın sarktığını falanda anlamaz." Alabilir miyim bileti." Son kuruşum. Kredi kartımda kalan son limitte şuan burada bana elveda diyordu.

" Tabi neden olmasın. Yalnız ufak bir sorunumuz var. Bilet çok yok. Azcık var. Sadece üst bölgenizi götürebiliyoruz. Artık kalanı yarınki seferle bi size kargolarız."

"Dalga mı geçiyorsun sen benimle?" Tamam hiç mi yok diyerek bu sözleri işitmeyi az çok hak etmiş olabilirdim.  Lakin bı kadarda kırıcı olunmazki canım. Şurada kalbim yerinden çıktı çıkıcak. Kıskançlık krizindeyim. Adam  öldürsem ağır derece tahrik yüzünden suçum yarı yarıya azalır. Karşıma geçmiş ironi yapıyor. Pis yapay kızıl.  "Komik mi? "

" Bilmem. Onu size sormalı. İki saattir iki manyak başımın etini yiyorsunuz.  İşim var gücüm var,  çekilin."

"Dua et eski ben ben değilim. Yoksa şimdiye seni sürdürmüştüm bir yerlere" İşaret parmağımı benimle dalga geçen kadına salladım. Güvenlik görevlileri bana sert bakışlar atmaya başladığında kuyruğumu kıstırıp sandalyelereen birine oturdum. "Birşeyler yapmam lazım ama ne?"

 "Birşeyler yapmam lazım ama ne?"

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

"Dövelim mi?"

Başımı yana çevirip dibimden ayrılmayan Gizem'e baktım. Sanki başımda yeterince bela yokmuş gibi birde  ergenlikte kaybolup gitmiş asi kız tavırlarına kendini kaptırmış Gizem'i çekmek zorunda mıydım?  "Sen niye beni takip ediyorsun? Sana kış kış demedim mi ben? "

Ben lisedeyken etrafımdaki insanlar bana nasıl katlanıyorlarmış şuan şaşkınlık içerisindeyim. Ben sevdiceğimi yaban ellerde hain emellerden korumak derdindeyim o cümbüş peşinde. Birde her iki kelimesinden biri dövelim kavga edelim değil mi? En çok bu huyuna uyuz oluyordum. Zaten sakin kalmakta zorlanıyordum. Böyle alttan alttan gazı vermiyor mu? "Hayır sen niye geliyorsun ki? Ben onu anlamıyorum. "

"Ortağa ihtiyacın olur diye düşündüm. Jartiyerli güzeli döverken."

Bakın işte yine bir şeyler dövme peşinde."Biz yetişkinler öyle her kafamıza estiğinde adam dövmüyoruz." Ne yazık ki diye ekledim içimden.  Bir yanım şu eski düşüncesiz beni özlemiyor değil hani. Şimdi eski Ela olsa o bankoda çalışan kızı bir güzel haşlar üstünede işten kovdururdu. İnsan kötü olmayı özler  mi? Şuan bildiğiniz paramla adam dövmeyi özlüyordum. Çulsuz olmak zor. İnsan ağız tadıyla sevgilisini basamıyordu  bile." Evine geri dönüyorsun. Tek gideceğim."

Taş Kalpli Barbie ( Tamamlandı)Where stories live. Discover now