35. Bölüm Geçerli Sebep

16.9K 1.2K 62
                                    

Hayatta en çok, en sevdiklerimiz en güvendiklerimiz kırar bizi. Çünkü  bizi en korumasız en savunmasız halimizle gören kişiler onlardır .

Tüm yaralarımızla karşılarında durur zayıf noktalarımızı saklamayı birkez bile  düşünmeyiz. Canın mı yandı?  Hayat en beklemediğin anda sana bir çelme mi taktı? Git, koş bana asla zarat vermez dediğin kişiye. Dök içinde ne varsa. Dök ki rahatlayasın. Herşey geçsin,  acıların dinsin tekrar gülebilesin.

Ama işte öyle olmuyor. Sen ufacık bir yarayı iyileştirmeye çalışırken delik deşik oluyor bazen kalbin.  Geri dönüşü olunamaz hale geliyor bazı işler. Çünkü canını yakan düşmanın olduğunda unutuluyor ama dostunsa bir türlü unutulmuyor.

İnsanoğlu zayıf bir varlık en güçlüsünün bile her zaman dayanacak bir direğe tutunacak bir ele ihtiyacı vardı.  Hep yanımızda birileri olsun istiyorduk . Kimse kendine yetmeyi bilmiyordu. Esas darbe de o zaman geliyordu.  O özel dediğin kişinin aslında çokta özel olmadığını anladığında.  Gerçek acı her zaman zoraki yalnızlıklarla geliyordu.

Ben bunca zamandır ne yaptıysam öyle olmamak için yaptım. Hep kendi kendime yetmek istedim. Çünkü hayatta onsuz olmaz dediğim tek kişi beni birkez düşünmeden terk etti. Benimle mutlu olmak yeni bir hayat kurmak yerine ölümü seçti.

Ben hep yaralarımı acılarımı sakladım. İstedimki insanlar yaşadıklarımın yükünü görüp el uzatmasın bana... Sadece ben olduğum için yanımda olsun. İstedimki geçmişim kaybolsun. Şu hayatta ikinci bir şansım olsun.

Ama anılarınız hayatınıza müdahale etmeye başladığında iyi kötü tercihi yapamıyordunuz. Anıl yanımda olsun, biz uyumluyuz dedikçe kurtulmak istediklerim yakama yapışıyordu.

Bu hayatta en güvendiğiniz insanlar  bile yaralarınızı sakladığınızda canınızın acısını kıvrandığınızı görmüyordu. İnsanoğlu neden arar, gördüğüne inanırdı. Tıpkı Anıl gibi .

Şuan koridorda beni izliyordu. Cama vuran yansımasını izliyordum.  Üzgün görünüyordu. Duyduklarını hazmetmeye çalışıyordu. 

Oysa bana güvenip sorgulamadan inansaydı bambaşka olabilirdi herşey. Artık ona baktığımda ne için üzüldüğünü sorgulayacaktım. Ben acı çektim diye mi bu haldeydi? Beni kırdığı için mi pişmandı? Yoksa bana acıdığı için mi?

"Gerçekten sana karşı kazanmak hiç eğlenceli değil be Ela. Çok kolaysın."

Gözlerim Sevgi'ye döndü. Bunca zaman içimde sakladığım volkan gibi nefret bir anda yok oldu.Sandım ki birileri onun gerçek yüzünü gördüğünde haz duyacağım.  Ama şuan hissettiğim tek şey, güçsüzlüktü. Onun o şeytan boynuzları ortaya çıktıkça benim yara izlerim belirginleşiyordu.

"Hep çok kolaydın. Benim gibi biri güçlü rakipleri hak ediyor. Sen yağmurda kalmış sokak köpeği gibisin. Her zaman karşımda böyle güçsüz ve çaresizdin. Sana ait olanı korumayı başaramadın. Birkez bile. "

"Belki koruma ihtiyacı duymuyorumdur. Belkide bana gerçekten değer veren kişiler  ne olursa olsun yanımdadır."

" Seviyorsa zaten geri döner diyorsun. Sen ve senin şu saçma inançların." Boşalan bardağını dolurup kahkaha atıyor. "Seni terk eden kimse sana geri döndü mü Ela? Bir düşünelim.  Baban mesela. Bir zamanlar biricik kızı sendin. Ama ne oldu? Yerini ben aldım.  Neden çünkü ben uğraştım. Çabaladım.  Sense aptal bir gurur uğruna sürünüp durdun.  Ben onun uslu kızıyım.  Sense bir garson parçasına aşık olup evden kaçan haylaz sorunlu olansın. "

"Derdin bu değil mi? Tüm o yaptıklarının tek nedeni babam.  Bıraksaydın,  hayatından zaten çıkıcaktım. Yurtdışında senden uzakta  kendi hayatımı yaşayacaktım. O zaman  tüm parada taptığın o Kaya soy adıda senin olucaktı. "

Taş Kalpli Barbie ( Tamamlandı)Where stories live. Discover now