onbeş | k o r k u

174 24 6
                                    

onbeş | k o r k u

Dün buradayken giydiğim hiçbir şey yoktu. Üzerimde yine kareli bir gömlek ve düz inen bol pantolonum vardı. Ojelerim, tırnaklarımı yediğimden berbat bir hal almıştı.

Gürleyen gökle yerimden sıçradım. Korkuyordum.

Dudaklarım titrerken kollarımı sıktım, dün geceden beri yaptığım tek şey kollarımı sıkmak ve oluşan morluklara yenisini eklemekti. Alt dudağımın sağ tarafında çıkan uçuktan başlayarak karşıma çıkan her şeye küfrederek geri dönüyordum. O kadar çok küfretmiştim ki dudaklarımı yanlışlıkla açarsam yine o kelimeden çıkacaktı ve şimdiyse küfrettiğim için kendimden utanıyordum. Garip bir kızdım, gün boyu bir çok hata yapardım ve günün sonunda yaptıklarım için pişman olmak yerine sadece utanırdım. Kendi kendime utanmak garip bir duyguydu.

Göğsüme giren soğuk havayı bir müddet ciğerlerimde bekletip, Selena dizisinde oyuncu olan, sınıfta çarprazımda oturan marul kafaya benzettiğim insan gibi yanaklarımı şişirdim. Tabii, benim yanımda nefes almam için yalvaran biri yoktu. Yanımda, kimse yoktu.

Gözlerim yine dolarken dayanamadım ve ayağa kalktım.

"Burada olduğunu ve beni izlediğini biliyorum!"

Acıyan boğazımla yüzümü buruşturdum ve öksürdüm.

"Çıksana karşıma."

Saçlarım gözümün önüne geldiğinde sertçe geriye ittim.

"Ya hadisene."

"Ben cezamı çektim."

"Kemirgen!"

Sırtıma yediğim darbeyle arkama döndüm ve sırtıma çarpıp yere düşen terliğe baktım, ardından camdan sarkan yaşlı teyzeye. Gayelerime terlik engeli yemiştim.

"Kızım! Senin evin barkın yok mu? Saat kaç olmuş, hâlâ car car bağırıyorsun. Biraz saygınız olsun, zamane çocuklarına da hiç terbiye verilmiyor ki! Terliğin tadına baktıracaksın önce."

Çocuğuna terlik atıp hapsi boylayan kadından habersiz hâlâ konuşan ve ölmek nedir bilmeyen teyzeyi umursamayıp dizlerimin üzerine çöktüm. Bedenim acıdan kıvranırken öne doğru eğildim. Dudaklarım iki yana doğru gerilirken, ilk gözyaşımı bulutla beraber akıtmıştım kaldırıma.

"Gel ya n'olur."

Dirseklerimi bacaklarıma dayayıp ellerimle yüzümü kapadım. Camdaki teyzede iyi olmadığımı fark edip içeriye girmişti. Belkide beni sarhoş sanmıştı ve polisi arayacaktı.

Burnumu çektim ve üzerime yağan damlalara aldırmadan yerde öylece oturdum.

Gözyaşlarım, kirpiklerimle bir olup görüş alanımı bulanıklaştırıyordu.

"Temmuz!"

Omuzlarımı tutan ellerin sahibine baktığımda gözlerim ardına kadar açıldı.

"Kemirgen."

-

DADDİRİDATDAT DADDİRİDATDAT DADDİRİDATDAT DİİT DAAT

#SONBİR

Kemirgen Where stories live. Discover now