yirmibeş | c e z a
Yara bandımı yapıştırdığımda gelen mesaj sesiyle, oturduğum yerden telefonuma uzandım.
Gönderen: Kemirgen
Hey! Neredesin? (21.28)Gönderen: Temmuz
Evdeyim. (21.28)Gönderen: Kemirgen
Ne yapıyorsun? (21.29)
Kamerayı açtım ve zafer işareti yaparak elimin fotoğrafını çekerek ona attım.
Sırtımı bazanın başlığına dayayıp bağdaş kurduğumda sıkkın bir nefes verdim. Mesaj sesini beklediğim sırada baş parmağımı yaralarımın üzerinde gezdiriyordum.
Gönderen: Kemirgen
Camdan dışarı bak. (21.32)
Telefonu yatakta bırakıp ayağa kalktım ve camı açıp dışarı baktım. Hayır, aşağıda alevler içinde SANA AŞIĞIM yazmıyordu. Gelen mesaj sesiyle hızla yatağıma koştum ve okudum.
Gönderen: Kemirgen
Sana doğru gelen ipi tut ve yukarı çek. (21.33)
Tekrar cama gittim ve biraz bekledim, yukarı doğru bir ip atıldığında hızla uzandım ve tuttum. İpin ucuna sert bir şey bağlamıştı, nasıl böyle düzgün atabildiğini bilmiyordum, ben olsam sağa sola atardım birinin gözüne gelir yaralardım. Yukarı doğru çektiğimde elime bir kutu daha geldi, demek hediyelere devam ediyoruz.
Gönderen: Temmuz
Seni göremeyecek miyim? (21.34)
Mesajı attıktan sonra kutuyu ipten sıyırdım ve kapağını açtım. İkimizin fotoğrafı, vardı. Bir kafes ve kafesin içinde küçük not kağıtları vardı.
Gönderen: Kemirgen
Göremeyeceksin. (21.34)
Gönderen: Temmuz
Küçücük, saçının birazını bile mi? Nasıl bir ceza böyle! Neden? (21.35)
Gönderen: Kemirgen
Çünkü eline yaptığın canımı acıttı.(21.35)
Gönderen: Kemirgen
Çünkü canını acıttığın için ağlamama neden oldun. (21.35)
Gönderen: Kemirgen
Çünkü hâlâ canın yandığı için ağlıyorum. (21.35)
Gönderen: Kemirgen
Ve sanırım gözlerim kızardı. (21.36)
YOU ARE READING
Kemirgen
Teen Fiction• Şemsiyeyi binanın içine koyduktan sonra, içinden yağan yağmura baktık. "Yarış yapmaya ne dersin?" Özgürce onun yüzüne bakmanın tadını çıkararak, gözlerimi yüzünde gezdirdim. "Olur," dediğimde, ceketi tamamen üzerime geçirdim. "Üç deyince," de...