yirmiüç | K

165 23 7
                                    

yirmiüç | K

Sevgili K,

Küçükken çizgi filmlerde klip tadında sahneleri izlerken kafam hep tek bir şeye takılı kalırdı. Önce prenses başlardı şarkısını söylemeye, sonra o susardı ve prens devam ederdi. Şarkının sonunu ise birlikte söyleyerek getirirlerdi. Nasıl? diye sorardım kendime. Nasıl birbirlerinin zihinlerini okuyup aynı sözcükleri kullanıyorlar? Ben de arkadaşımla o an kendi uydurduğum şarkıları söylemek isterdim ama ben beyaz diyorken o siyah diye bağırırdı. Zihinlerini mi okuyorlar birbirlerinin diye düşünüyordum ancak şimdi Kemirgen'i tanıyorum. Onun kelimeleri nasıl telaffuz ettiğini, cümleleri kuruş tarzını, kahveyi nasıl içmeyi sevdiğini, bazen ne düşündüğünü de, arada elleriyle yüzünü kapatmasının nedenini, konuşurken boynundaki benleri ovuşturmasını...
O beni tanıyordu, bende onu tanımaya başlıyordum. Tanıdıkça, onu izledikçe, onunla konuştukça; sanki ona benziyordum, onun gibi düşünmeye başlıyordum. Artık bende konuşurken boynumdaki olmayan benleri okşuyorum. Çocukluktan gelen bir alışkanlık olarak duygularımı yükseklerde yaşadığım zamanlar yanağımla uğraşırdım. Yanaklarımı sıkıyor, çekiştiriyor ve parmağımı delmek istercesine etime sokuyordum. Artık o da yanaklarıyla oynuyor.
Onun zihnini okumam için, kendi uydurduğumuz şarkıyı aynı şekilde söylememiz için gereken tek şey birbirimizi tanımak. Ya da sadece farklı şarkıları söylemek yerine bilindik bir şarkıyı söylememiz gerekiyordur.

-

Kemirgen Where stories live. Discover now