Şeker ve Yoongi

21.3K 1.3K 1.4K
                                    

Kız çocukların annelerinin topuklu ayakkabılarını giyip rujlarını minik dudaklarına taşırarak sürmesinden; oğulların, babalarının kravatlarını bağlamalarını hayran şekilde izleyip onun gibi sabah kahvaltıda gazete okumayı istemesinden beri, büyümeyi hayal eden çocukları, ne ara büyüdüğünü anlamayacak hale getiren, genç olup hiçbir sosyal hayata karışamadan omuzlarına hayatın ağır tuğlalarını yükleyen rutin eğitim-öğretim dönemi başlamıştı.

Kimisi tek şansının okuyup bir baltaya sap olmak olduğunu düşünüyor; kimisi de okumakla adam olunmaz, okul eğlence yeridir kafasında takılıyordu.

12-4 sınıfındaki öğrenciler de eğlence tayfasındandı. Çoğu hayatı boşlamış, kavgacı, geveze, serseri tiplerdendi. Disipliniyle okulda adını duyurmuş edebiyat öğretmeni haricinde hiçbir öğretmen o sınıfta ders işlemiyordu. Doğrusu 12-4 sınıfı işletmiyordu.

Yine bir ders saatinde matematik öğretmenleri formaliteden tahtada kolay seviye bir konu anlatıyordu. Sözlü puanı için uyanık olan birkaç yalaka öğrenci de ön sıralara oturmuş dinlemiş gibi yapıyorlardı. Dinledikleri kesin değildi ama anlamadıkları kesindi.

Bu sınıfın ortak özelliklerinden biri de matematikle olan bağlarını orta okuldan önce koparmış olmalarıydı.

Hocayı takmayan öğrencilerden biri de pencereden dışarı bakan Jeon Jungkook'tu. Liseler tarihindeki en beter arka dörtlünün ilk üyesiydi.

Gerekmedikçe kavga çıkarmaz ama bir kavga gördü mü hemen kargaşanın içine atlardı. İğrenç espriler yapar, pantolonuna kemer takmamış gibi kalçasından sarkıtır, ara sıra kundura giyer, ağzından da karpuzlu sakızını eksik etmezdi.

Bahçedeki nâm-ı diğer arka dörtlüden geriye kalan 3 kişiye bakıyordu. Dersi asıp playstationa kaçacaklardı. Jungkook'tan da dikkat çekmemek için sınıfta bıraktıkları çantalarını istiyorlardı.

Malesef Jungkook da sayılı devamsızlığı yüzünden bu eğlenceden mahrum kalıp arkadaşlarının arkasını kollayan kişi oluyordu.

Müdüre yakalanmamak için kısık sesle bağırmaya çalışan çocukları duymak için başını iyice aşağı eğdi.

"Kook çantaları atsana! Hadi çabuk olum, müdüre enselenmeyelim. "

İçlerinden en uzun olan Seokjin ayrıca en korkak olanlarıydı. En ufak aksiyonda hemen heyecanlanır içindeki sert çocuğu kaybedip pimpirikli bir ev kadınına dönüşürdü.

Jungkook çantaları tek tek kucaklarına atarken Seokjin de etrafı kolaçan ediyordu.

Çantaları çabucak aşağı gönderdikten sonra elini cebine attı. Arkada kalan Seokjin'i es geçip ön taraftaki ikiliye baktı. Alnına düşen dalgalı saçlarının ardından bir gülüş atıp pencereden iyice sarktı. Ayaklarını da düşmeyecek şekilde sırasına sabitlemişti.

"Sizin için aldım birlikte yalarsınız."

Deyip Jimin ve Taehyung ikilisine doğru fırlattı tek adet lolipopu.

Tae ve Jimin aval aval Jungkook'a bakmaya devam ederken şeker, oradan yeni geçmekte olan birinin kafasına çarpıp ayağının önüne düştü.

Aptal ikili müdür sanıp irkilseler de kendileri gibi bir öğrenci olduğunu görünce rahat nefes verdiler.

Jungkook biraz çekinmişti aşağıdaki çocuk sert biri gibi görünüyordu. Hocayı umursamadan bağırdı.

"HEY, ÇOK PARDON. UMARIM KÜÇÜK ŞEKER BEYİN KANAMASINA FALAN SEBEP OLMAMIŞTIR. AL SENİN OLSUN. ÖZÜR OLARAK DÜŞÜN."

can't smile without you | yoonkookWhere stories live. Discover now