'la c a i l l a s e

5.7K 648 38
                                    

Bir iki dakika süren şiddetli titremeler geçince Jungkook sırtını duvara yaslayarak minik bedeni de kucağına çekti. Geçmek bilmeyen dakikalar eşliğinde Yoongi'nin sırtı Jungkook'un yapılı göğsüne dayalıyken delikanlı kendine gelip yavaşça gözlerini araladı.

Netleşen manzarasında ilk gördüğü şey karşısına çöküp kendisini izleyen sınıf başkanıydı. Başka bir hareketlilik daha vardı. Karnında birleşmiş ellere baktığında Jungkook'un kucağında olduğunu anladı. Yerini koruyamayan sırtıyla ise Jungkook'un ağladığını farketti.

Ellerini karnında birleşen ellerin üzerine koydu

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Ellerini karnında birleşen ellerin üzerine koydu. Kim bilir şuan ne haldeydi! Saçı başı dağılmıştı muhtemelen. Ayrıca kravatı gevşek, pantolonunun fermuarı da açıktı. Bu halinden rahatsız oldu. bu yüzden bir süre daha bu şekilde kalmayı düşündü. Jungkook'un karşısında bu halde dikilmek istemiyordu. (ne çok bu geçen bir paragraf aman yarabbi mdkfm)

"Sorun ne ?"

Sesi garip çıkmıştı. Boğazını temizledi.

Geçiştirildi Yoongi. "Iyi misin Yoongi? Ağrın sızın var mı?"

"Ben iyiyim de bir sorun mu var? Kriz anında seni rahatsız edecek bir şey mi söyledim?"

Jungkook derin bir nefes aldı, Yoongi'nin sırtı bir an boşluğa düşer gibi olsa da arkasındaki bedenin verdiği nefesle tekrar eski haline geldi.

"Neden biz silsek de geçmişimiz peşimizi bir türlü bırakmıyor. Ben o zamanki ben değilken neden yakınımdakilerin karşısına geçmişteki hatalarım çıkıyor?"

Yoongi Jungkook'un söyledikleriyle gözlerini kapatıp sessiz kalırken Seokjin bu kötü havayı dağıtmak için revirden getirdiği ilk yardım çantasını açıp içinden tentürdiyot ve sargı bezi çıkardı. Yoongi soru sorar gözlerle ona baktı.

"Sıraya başını çarptın, kaşın yarılmış."

Yüksek bir binadan yere çakılmış da uzun süre sonra girdiği komadan çıkmış gibi yorgundu delikanlı. Sessizce Jungkook'un kollarında kalıp ellerini onun ellerinden ayırmazken, yaralarını sarması için kendisini Seokjin'in ellerine bıraktı.

"Ahh!"

Yoongi acıyla inleyince Seokjin tentürdiyotlu pamuğu Yoongi'nin kaşından çekti.

"Üzgünüm, çok mu acıyor?"

"Pek değil, sen o şeyi sürünce yandı sadece."

Seokjin tekrar yarayla ilgilenirken etrafina baktı Yoongi. Sıralar köşeye çekilmiş dar alan genişlemişti. Peki öğrenciler neredeydi?

"Herkes nerede? Jin, ben iyiyim haydi siz onları sınıfa toplayın ben revire gider çıkışa kadar dinlenirim orada, tamam mı?"

"Tamam ya hallederiz sakin ol." Seokjin gerginliğini genç olana yansıtmamak için gülümsedi.

Çünkü o, yolunun kıt beyinli vicdansız okul müdürleriyle kesişeceğini öğrencileri sınıftan çıkardığı anda biliyordu.

kitabin en sıkıcı bölümünü de yayınlamış bulunmaktayım msjfkd ama olsundu ileriki bölümler için böyle bir geçiş kısmı yazmak gerekiyordu. er ya da geç. o da bugüne kısmetmiş mskcmd

heyecanlı bölümlerle en kısa zamanda görüşmek üzere hoşça kalın! 💙🖐

can't smile without you | yoonkookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin