s o j u

6.2K 655 331
                                    

Namjoon dışarıdaki işlerini halledip okula döndüğünde son ders zilinin çalıp okulun dağılmasına 2 dakika kalmıştı. Öğlenden önce hemşire Song kendisini arayıp Yoongi'nin sınıfta nöbet geçirdiğini ve revirde dinlendiğini söylemişti.

Zil sesinin koridorda yankılanmasıyla 12-4' teki öğretmen büyük gürültü eşliğinde kendini dışarı attı. Peşinden öğrenciler de dağınık şekilde sınıftan çıkmaya başladıklarında; Namjoon kapının karşısındaki duvara yaslanmış, uzun bedenin görüş açısına girmesini bekliyordu. Beklediği kişi kendisini farketmeden önünden geçip gittiğinde öne atılıp peşinden yetişti.

"Seokjin!"

Genç olan şaşkın bakışlarıyla ruhunun ezbere bildiği sesin sahibine döndü. Markette yaşadığı rezilliğinden beri gördüğü yerde ondan kaçmıştı.

"Oh, merhaba hocam!"

"Hemşire Song'dan haber aldım. Umarım zor zamanlar geçirmemişsinizdir sınıfta."

Namjoon'un yönlendirmesiyle beraber merdivenden inmeye başladılar.

"Biz zorlanmadık fakat Yoongi için aynısını söyleyemem. Yardımcı olmak için elimizden geleni yaptık."

Namjoon Seokjin'in omzunu sıktı. "Onunla böyle ilgilendiğin için sana-ahh, size minnettarım.

Neyse seni daha fazla tutmayayım, bir gün birlikte bir şeyler içelim, ha?"

Elleri ceplerinde salına salına uzaklaşırken Seokjin ardında kalas gibi kalmıştı. Elini kalbine koyup gülümserken boşalan koridorda bir kapı sesi duydu.

"Kim Seokjin, derhal odama gel!"

Adımlarını geriye döndürüp müdürün korkutucu bakışlarıyla söylediği cümleye itaat etti. Odaya ulaştığında müdür camın önünde okuldan dağılan öğrencileri izliyordu. Sırtı Seokjin'e dönükken ellerini de arkasında bağlamıştı.

"Buyrun Efendim, bir şey mi-"

"Sen beni aptal yerine mi koyuyorsun ha?! Size dışarı çıkmamanızı söyledim ve ardından koridorda öğrencilerin gürültüsü duyuldu."

"Efendim Yoongi-"

"Kes! Ne biçim başkansın sen! Ne halt ettiğini sanıyorsun!"

Hışımla dönüp Seokjin'in dibinde bitti huysuz adam. Ellerini genç olanın ensesine atıp sıktı. "Benim lafımı dikkate almamak ha!" diye bağırıp ensesine güçlü bir tokat attı. Seokjin'in boynu öne doğru bükülürken önünde birbirine kavuşturduğu ellerini sıktı. Nefret ediyordu; hocalardan, idarelerden, öğrencilerin çoğundan. Hepsi onu eğitim adına olan her şeyden soğutmuştu.

***

Güçlükle attığı adımlarıyla müdürün odasından çıktığı anda duvarın dibine çöktü. Bir şeyleri kırıp dökmek, bağırıp çağırmak istiyordu. Iç dünyasında gerçekleşen bu olayı dış dünyasındakilere de göstermek istiyordu. 'Hadi görün size olan nefretimi şerefsizler!' deyip yüzlerine yumruğunu geçirmek istiyordu.

 'Hadi görün size olan nefretimi şerefsizler!' deyip yüzlerine yumruğunu geçirmek istiyordu

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
can't smile without you | yoonkookWhere stories live. Discover now