part2y : i'm drunk on you

5.3K 524 520
                                    

Yoongi oturduğu etrafı pet bardaklar ve boş bira şişeleriyle çevrili tezgahta bacaklarını üzerine doğru eğilen Jungkook'un beline sarmış, kollarını boynuna dolamıştı. Arkada çalan müzik beyinlerindeki loba tekrar dinlediklerinde bu ân gelsin diye kaydolurken, Yoongi birbiriyle temas eden dillerinden aldığı tatla geri çekilip kaşlarını çatarak sorarcasına Jungkook'a baktı.

"Içki içmiş miydin?"

Jungkook ise omuzlarını yaramazca havaya kaldırırken " Birazcık içmiş olabilirim" dedi.

"Aldığım bu garip tat içkinin mi tadı şimdi? Tanrım Jeon, öyleyse resmen ilk içkimi senin dudaklarından içtim!"

Jungkook dedikleriyle kaskatı kesilirken, beyninin bir yanında endişe tohumları filizlenmeye başladı.

"Sana kötü bir şey olmaz demi ?"

"Oldukça dolaylı bir yoldan olduğu için olmaz sanırım. Tanrım buna inanamıyorum Jeon! Eğer bir etkisi olmazsa, diğer içkileri de tatmak istiyorum, olur mu? "

Delikanlı heyecandan kendini kaybeden Yoongi'nin boynuna kafasını gömüp boğuk bir kahkaha atarken dayanamadı. Güldüğü yere derin bir öpücük bıraktı.

Ardından Yoongi'nin sorusunu cevaplarcasına etrafına baktı. Gördüğü içinde viski barındıran bardağı eline alıp bir yudumda kafasına dikti. Yoongi yüksek tezgâhtan dolayı aynı boy hizasında durduğu delikanlıyı aç bakışlarıyla ve merakla izlerken Jungkook yudumladığı içkinin tamamını yutmadan Yoongi'nin aralık dudaklarından içeriye aktardı.

O esnada salonun orta kısmına kurulan müzik sisteminin başındaki genç, saatlerdir gözlerini kapıdan ayırmazken, ümidini kestiği anda, beklediği beden, yağan kardan dolayı ıslak saçlarıyla birden yanında belirmişti

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

O esnada salonun orta kısmına kurulan müzik sisteminin başındaki genç, saatlerdir gözlerini kapıdan ayırmazken, ümidini kestiği anda, beklediği beden, yağan kardan dolayı ıslak saçlarıyla birden yanında belirmişti. Hoseok o kadar saat onu beklemesine rağmen şimdi görmemiş gibi davranıp umursamazlıktan gelmek istiyordu.

"Konuklarına hep böyle mi davranırsın? "

"Genelde hiçbiri senin gibi son saatte gelmediginden, hayır! "

Yugyeom Hoseok'un sesinin altında yatan kırgınlıkla afalladı. Gencin kalbinin kırıkları hafiflesin diye, şaşkın halini saklamadan Hoseok'un yüzüne bakarak konuştu. "Yılbaşı işlerinden nefret ederim, ama yeni yıla seninle girmek için geldim işte."

"Hey, istek parca vermek icin gelmiştim de?"

Yugyeom tanıdık simayı görünce o tarafa dönüp gülümsedi. Bambam Yugyeom'dan beklenmedik tavır karşısında malak gibi kalırken Yugyeom etrafina göz attı.

"Jackson da burada mı?"

"E-evet."

"Ona Jungkookla birlikte yanıma gelmesini söyle, yukarıdaki odalardan birine," sonra Hoseok'a döndü. "Senin için bir sorun olur mu?"

can't smile without you | yoonkookWhere stories live. Discover now