a r m y

6.3K 626 406
                                    

Ders zilinin çalmasına 15 dakika kala Yoongi ve Jungkook okul binasına giriş yapmıştı. Yoongi zemin katta elindeki tostla kantinden çıkan arkadaşını görünce Jungkook'a dönüp önden gitmesini söyledi. Jungkook dün sınıflarına gelip Yoongi'yle konuşan karamel saçlı kıza gideceğini farkettiğinde istemsizce sahiplenici bir duygu içinde kabarmış Yoongi'nin bileğini kavramıştı.

"Sonra bana da olanları anlatacaksan gitmene izin veririm. Ah, birde yalnız başıma beni sınıfa gönderdiğin için, seni affetmem için öpücüğünü de alacağım."

"Bir değil üç tane de olur Jeon bey, siz yeter ki isteyin. Haydi, ben kaçtım!"

Jungkook karpuzlu sakızını balon gibi şişirip patlattığında, Wheein'e arkadan sinsice yaklaşan Yoongi'ye son kez bakıp sınıfına gitti.

***

"Daha ders başlamadan tıkınmaya başlamışsın, sonra da Yoongi yanaklarım hamur gibi oldu napacağım diye sızlanıyorsun "

"Sana da günaydın Yoongi! Sorduğun için sağol bende iyiyim. Bu arada sen iyi misin? Dün ben gittikten sonra olanları duydum..."

"Iyiyim. Her zamanki olan şeyler işte. Yalnız senin bana söyleyeceğin önemli şey neydi, dün karmaşıklığın arasında söyleyemedin hani?

"Burası güvenli değil!"

Genç kız etrafa ajan gibi bakışlar atarken Yoongi'nin dirseğinden kavrayıp koridorun sonuna çekiştirdi.

"Dün teneffüse çıkmamıştım, mangamın en heyecanlı bölümünü okuyordum. Her neyse sonra kulağıma senin adın ulaştı. Neden bilmiyorum sanki o konuşmayı duymam gerekiyormus gibi hissettim. Zaten hemen önümde oturdukları için duymamam mümkün değildi."

Yoongi'nin gözünün önüne Wheein'in önünde oturan kişi geldi. "Yoksa Su Yeon'dan mı bahsediyorsun?"

"Evet," diye onayladı Wheein. "Kız yılan çıktı. Üzerinde bizim üniformamız olmayan bir çocukla oturmuş senin hastalığın hakkında konuşuyordu. İşte kavga ortamlarında ya da stresli olduğun zaman kriz geçirdiğinden bahsediyordu. O an ne yapacaklarını anlamadım. Ama sonra o yabancı çocuğun dedikleri tüylerimi diken diken etti. 'Okul birinciliği bu sene de senin!' dedi Su Yeon'a kendinden emin bir şekilde. Çıkarcı bir anlaşma yaptıklarını anladım o anda. Hemen yanına gelecektim fakat ders zili çaldığı için gelemedim. "

Yoongi üniformalı çocuğun Yugyeom olduğunu biliyordu. Dün Jungkook'dan öğrendiğine göre de Su Yeon onun eski sevgilisiydi. Birisinin amacı okul birinciliği diğerininki de Jungkook ile arasını bozmaktı. Birbirleriyle bilgi alışverişi yaparak Yoongi'yi alt etmeye çalışıyorlardı.

Ama bilmiyorlardı ki Yoongi'nin arkasında artık sadece 4 kişi yoktu.

12-4 ün kendisi vardı.

***

Yoongi Wheein'in kendisi istemeden tüm dedikoduları anlatıp başını şişirmesini bile özlediğini fakredip ders zili çalana kadar vaktini onunla takılarak geçirmişti.

Ders zili çaldığında karamel saçlı kızla vedalaşıp sınıfına gitti. Sınıfın kapısından içeri girdiği anda sınıf arkadaşları anlaşmışlar gibi sırasına geçene kadar yanına gelip 'Geçmiş olsun, iyi misin, artık sınıfta kimse gerginlik oluşturmayacak' gibi seyler söylemiş, beyaz tenlinin yanaklarına kırmızılık çökmesine sebep olmuşlardı. Biri daha bir şey söylese Yoongi şuracıkta oturup hıçkıra hıçkıra ağlayacaktı. Çünkü onlar bilmiyorlardı ki, eski sınıfında kriz geçirdiğinde ertesi gün herkes sessiz ve iğneleyici bakışlarla kendisini izliyor, birbirleri arasında fısır fısır onun kriz geçirmesinden nasıl rahatsız olduklarını konuşuyorlardı.

can't smile without you | yoonkookTahanan ng mga kuwento. Tumuklas ngayon