d o n' t you r e m e m b e r

6.9K 678 133
                                    

Jungkook uyandığında kaslı göğsünün üzerinde yer alan küçük kemikli elle şaşırdı. Yatağı sarsmadan hafif sağına dönüp uyuyan minik bedeni izledi. Aralık dudakları ve başının altına koyduğu eliyle Yoongi çok masum görünüyordu.

Aslında boyları birbirine yakındı. Jungkook'un vücudu da olgun değildi fakat Yoongi'nin hastalıktan güçsüz ve zayıf düşen vücuduna oranla yan yanalarken Jungkook daha büyük duruyordu.

Parmaklarını yavaşça Yoongi'nin alnına dökülen siyah tutamlara götürdü. Daha rahat uyusun diye hafif geriye taradı, kalbi gibi yumuşacık olan saçlarını. Yoongi kıpırdanmaya başladığında elini saçlarından çekip çekmemekte kararsız kaldı. Kafasını  yastığa koyup uyuma numarası yaparken parmakları hala Yoongi'nin saçlarının arasındaydı.

Sakin kalmaya çalışarak düzenli nefes almaya çalışıyordu. Ancak olacaklar için heyecanlanan kalbi kendisini ele vermek üzereydi. Nefesini tuttu. Bekledi.

Bir süre sonra kahve saçlarının üzerinde korkakça gezinen parmakları hissettiğinde sakin kalmak için son demlerindeydi. Ne ara çıldıracak hale gelmişti? Yoksa bulundukları ortamdan mıydı bu heyecanı?

Saçma bir bahaneydi.

Jungkook'un yaptığı gibi Yoongi de onun saçlarını okşadıktan sonra yataktan kalktı. Sırtı Jungkook'a dönük gülümseyerek pencereden dışarıyı izliyordu.

"Bugün hava çok güzel. "

Jungkook'un sesini duyduğunda yerinde sıçrayarak hışımla ona döndü.

"TANRIM, YAPMA ŞUNU ARTIK!"

Jungkook gereğinden fazla sinirlenip korkan genci görünce hızla yattığı yerden ayaklanıp Yoongi'nin yamacına vardı. Elleri yanaklarını kavrarken aralarındaki mesafe az öncekinden kat be kat azdı.

"Iyi misin Yoongi?" offladi . "Çok aptalım-"

Yoongi sorusuyla sözünü kesti.

"Uyumuyor muydun?"

"Ne!?"

"Yeni uyanmış gibi görünmüyorsun."

Yoongi dip dibe olan yüzlerinden dolayı Jungkook'tan başka her yere bakmaya başladı. Manzarasında duvarları süsleyen başarı madalyaları vardı.

Jungkook baş parmağıyla Yoongi'nin yanağını okşayıp bakışlarını üzerine çekti.

"Iyi misin?"

"Değilim," yanıtladı Yoongi. Yakın mesafedeki yüzüne baktı. "Bazı şeylerin imkansızlığı iyi olmama izin vermiyor."

Yoongi'ye nazaran Jungkook gülümsedi. Demek istediğini anlıyordu. Yaramazca "Bu konuşma bana bir yerlerden tanıdık geliyor ama?" dedi.

"Ne demek istiyorsun?" diye sordu Yoongi.

Jungkook inanamadı. Yoongi zeki biriydi ama zekası dört köşeli mi diye düşünmeden edemedi. "Sınıfta bana yine böyle hissettiklerini anlatmıştın" Yoongi'nin büyüyen gözbebeklerine bakıp devam etti. "Beden sözlüsü olduğumuz gündü işte." dedi.

Yoongi böyle yakınken rahat düşünemediği için anî hamleyle Jungkookdan uzaklaştı. Odanın kapısına doğru ilerledi. "Sonra?" dedi korkarak.

"Sonra benden hoşlandığını hatta beni sevmek istediğini söyledin. Bir dakika, neden hiçbir şeyi hatırlamıyor gibi davranıyorsun?!"

Yoongi geri geri adımlayarak iyice çıkış kapısına yaklaştı.

"Genelde kriz anında söylediğim hiçbir şeyi hatırlayamam çünkü!"

Kapının kolunu kavradığı anda Jungkook'un kolunu karayan elleri ve sorusu durdurdu onu.

"Neden kaçıyorsun?"

"Nedenini biliyorsun" diye cevapladı Yoongi. Yine de kapının kolunu bırakmamıştı.

"LANET OLSUN! Bilmiyorum Yoongi. O itiraftan sonra benim dengemi bozup hiçbir şey olmamış gibi arkadaşça yaklaşmaların beni nasıl çıldırttı bilemezsin. Senin düşündüğün nedenin benimle alakası bile yok! "

Yoongi Jungkook'un yine yaklaşmaya başladığını görünce gerildi.

Jungkook ellerini Yoongi'nin omuzlarına koyup aralarındaki mesafeyi azalttı. "Sana bu kadar çabuk tutulmamın geçici bir heves olduğunu düşündüm. O yüzden bu hislerimi sana söyleyip sonradan zarar görmeni istemedim. Ama Yoongi ben senden hoşlanıyorum. Daha fazlasını söyleyemem şuan. Çünkü..."

Ellerini omuzlardan çekip odada bir o yana bir bu yana dolanırken bağırdı.

"TANRIM ÇOK UTANIYORUM!"

Kıkırdama sesi duyunca dönüp Yoongi 'ye baktı. Yüzünü görünce şaşkınlığı daha da arttı. Gülerken ağlıyordu ya da ağlarken gülüyordu. Anın duygu yoğunluğuyla kavrayamadı.

Jungkook büyük adımlarla Yoongi'ye ulaşıp onu kolları arasına hapsettiğinde kendisi de burukça gülümsemeye başladı. Işte şimdi kalbi istediği gibi hızlanabilirdi. Çünkü Yoongi'nin kalbi de en az kendisinin ki kadar düzensiz atıyordu.

***

sonunda kavuştular mı dersiniz?

Oops! Ang larawang ito ay hindi sumusunod sa aming mga alituntunin sa nilalaman. Upang magpatuloy sa pag-publish, subukan itong alisin o mag-upload ng bago.

sonunda kavuştular mı dersiniz?

can't smile without you | yoonkookTahanan ng mga kuwento. Tumuklas ngayon