6.BÖLÜM: ''Çaresizlik"

192K 13K 15.1K
                                    

Sting - Shape Of My Heart

6.BÖLÜM: "Çaresizlik"

Onu ilk gördüğümde başıma gelen ve gelebilecek en güzel şey olduğunu anladım. Hayır hayır düşünmedim çünkü onu düşünmek bile beni deli ediyordu, onu direkt benimsedim. Sorgusuz, sualsiz, hesapsız, kitapsız... Mesela kirpiklerinin uçlarına güneş değerdi sonra o ışıklar gözlerinin çukuruna düşer, orada gömülü beklerdi. Dudakları kalın değildi ama çok ince de sayılmazdı, lakin biçimi değildi mühim olan onları nasıl yönetebildiğiydi. Bir keresinde dudağının yanağına doğru çekildiğini ve gözlerinin kısıldığını görmüştüm... Ah Akif... Elimden gelse o pencere kenarında seni öylece izlerken ölmeyi dilerdim.

Ama biliyorum, belki çoktan öldüm ben, çoktan öldürdün beni. Sorun değil her bakışına kaç ilmek attıysam, o ilmekleri ruhlarımıza düğümleyebileceğim bir gün. Beni yaşatmıyorsun, benimle öl o zaman.

Ya da ölme, ölünce dâhi kavuşacak bir ruhumuz yok henüz.

Saçlarımı savurtan hava, tenimi inceden inceden kesiyordu. Nefesim kesiliyordu da farkında değildim aslında. Akif Selim... Evet, şu an tam karşımda ve gözlerimin içine bakıyor. Gözbebeklerine bakıyorum, kalbimi sıkıştırdın Akif. Lütfen bunu huy edinmeyi bırak kalbim!

Aramızda biraz mesafe vardı ama gözlerinin bebeğini çok net benimseyebiliyordum. Tıpkı seni benimsediğim gibi.

Usulca yutkundum. Onu izlediğimi fark etmiş miydi? Bakışlarında ki karamsarlık beni ürkütmüyor değildi ama o zaten böyle bakardı. Konuşmuyorduk, ne konuşacaktık ki zaten. Bizim doğru dürüst bir diyalogumuz bile yoktu ki. Ah! Mandalina ve ıhlamur dışında. İkimizde hasta olduğumuzdan olmuştu bunlar, sonrası ne olacaktı? Ama eğer ki seninle konuşacaksam, hasta olmaya bile razıyım ben. İnan.

''Ben,'' diyebildim daha fazla üstelemeyerek. Sesim kuru ve cansız çıkmıştı. Akif düz düz bakıp, ''Sen burada ne arıyorsun? Hasta olacaksın, farkında değil misin?'' diye sordu.

Ha?

Dengem tepetaklak oldu bir anda. Gözlerimi sersemce kırpıştırmaya başladım. O, beni düşünmüş müydü yani? Beni önemsemiş miydi? Hayır Mislina, Akif zaten düşünceli bir adam başkasına da söylerdi. Lütfen yalan söyle kalbim, kandır beni lütfen!

''Yok,'' dedim toparlanmaya çalışarak. Nasıl konuşacağım, ona nasıl karşılık vereceğim ki? Ben onunla konuşmadan veyahut herhangi beklenmedik bir diyaloga hep kendimi hazırlardım ama şu an gafil avlanmıştım. ''Çöpleri atarken apartmanın arkasında kedi sesleri duydum. O yüzden.''

Yalanlarım senin kadar güzel değil.

Durdu ve ifadesizce gözlerimin içine bakmaya devam etti. ''Senin haberin var mı kedilerden?'' diye sordum sakince. Geri çekildi mesafeli bir halde, bunu pek etmemeye çalıştı ama ben hemen anlamıştım. Üşütmüştü yokluğun ve bu bildiğim en iyi his. Bunu bana en iyi sen öğrettin.

''Hayır,'' diye yanıtladı direkt. ''Ama sen kedi...'' diye devam ettim yarım yamalak. ''Hayvanları sevmediğimi söylemiştim,'' dedi bu sefer. ''O kedilere süt veren de onlar gibidir.''

''Ama ben onların süt içtiğini söylemedim ki sana,'' dedim bir cesaretle. Mislina dinginle kendini kızım. Kırma sakın kalbini. Akif'in yüzü gerilirken bunu kötüye yormadı. ''Ama içmediklerini de söylemedin.''

Ama sardunyaların var.

Ses tonu koyu değildi, karanlık ve izbe yolları arkasında taşımıyordu. Berrak da sayılmazdı ama ben onu görebiliyordum. İzin verdiği kadar.

Mürekkebe Boyanan Sardunya | RaflardaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin