29.BÖLÜM: ''Çaya Vurgun Kurabiye''

191K 13.4K 32.7K
                                    

Kelly Clarkson - Because Of You 

Demi Lovato - Nightingale 

Merhabalar. Geldik biz! 1M ile geldik hem de. Teşekkür ederim hepinize, bunu birlikte başardık. 💜

29.BÖLÜM: ''Çaya Vurgun Kurabiye''

Çalışmaları için mitolojikbiri teşekkür ederim

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Çalışmaları için mitolojikbiri teşekkür ederim.

Yalan yalanı doğurur ve hiçbir yalan mutlu etmez.

Avutmak, avunmak için belki ama baki olan doğrulardır, yalanın olduğu satır ferah bir sayfayı okutmaz bilirim...

Ama öyle olmamıştı ki...

Duygularım, varlığım ya da beni ben yapan neyse işte, bunlar yalan değildi. Dilime vurmuştum birkaç küflü zincir ama bana doğru kapıyı aralamıştı. Bana Akif Selim'i bağışlamıştı. Ben söylediğim yalanlar sayesinde kendimden kaçmıştım yalnızca, şimdi yine kurduğum yalanlar tarafından başkalarının beni yakalamasına da müsaade etmiştim.

Özür dilerim herkesten, en çok da kalbimin içindekinden.

Kadir ve Berat, şu an buradalardı ve kapının dışında bana bakıyorlardı. İkisinin de gözlerinde anlam vermeye korktuğum o ifade ve tavrın gölgesi vardı. Düşünmek zihnimi kaşındırıyor ve orada tıpkı bir karınca yuvası gibi minik minik adımların gezindirdiğini hissettiriyordu. Elimi kapının kulpundan indirmeden yutkundum ve gözlerimi küçülterek dudaklarımı araladım. En az onlar kadar, belki onlardan daha fazlası kadar şaşkındım. Fakat onlar benden evvel konuşmuşlardı.

Berat, kaşlarını çatarak, ''Mislina?'' diye sordu. ''Sen?''

Dudağımın içindeki eti fütursuzca dişlerken kafamı belli belirsiz sallayarak yalanlarımın üzerine kırmızı bir çizgi attım ve birilerinin daha bunu öğrenmesiyle hanemdeki baskıyı azalttım. ''Merhaba,'' diye mırıldandım kısık sesimle.

Berat sorgulamaktan ziyade epey şaşkın bir ifadeyle ekledi. ''Sen buradasın? Burası...''

''Evim,'' deyiverdim.

Kadir'in gözlerindeki kahveler irileşirken kaşlarını yukarı kaldırdı ve Berat'la göz göze gelmeleri birkaç saniyelerini aldı. Kendimi gerçekten acayip derece de mahcup hissediyordum. Kalbim söylediğim yalanların altında eziliyor ve ben bunun yüküyle hesaplaşırken nefes almakta zorlanıyordum. Buna sebep olan bendim, biliyordum. Kimseyi suçlayamazdım ve bunu yapmıyordum da zaten.

Kadir, ''Nasıl?'' diye sordu şaşkınlığını diline işlerken. ''Sen yurtta kalmıyor muydun?''

''Yok,'' diye cevapladım kısık sesimle. Ses tonum sorularının altında boynu kıldan ince bir halde hareket ediyordu. Berat, gözlerini bir hayli kıstı ve gözlerimin içini hedef alarak söylendi. ''Ben anlamadım pek. Yani sen şimdi bildiğin burada yaşıyorsun öyle mi? Yurtta kalmıyorsun?''

Mürekkebe Boyanan Sardunya | RaflardaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin