46.BÖLÜM: ''Göğüs Kafesinde Bir Ağıt''

143K 10.5K 16.6K
                                    

Emilee Flood - I Love You Baby

NF - You're Special

Oy ve yorumlarınızı ihmal etmeyin. Keyifli okumalar.^^

46.BÖLÜM: ''Göğüs Kafesinde Bir Ağıt''

Kalbimizde ölü birini yaşatırken, yaşayan başka bir kalbi kabullenebilir miyiz?

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Kalbimizde ölü birini yaşatırken, yaşayan başka bir kalbi kabullenebilir miyiz?

Ezgi'nin kalbindeki solmuş çiçek, Kenan'ın bir damla suyuyla yeniden dirilebilir mi?

Herkesin kalbinde taşıdığı bir yarası vardır, bu dünyadaki herkes için geçerlidir. Sadece herkesin acısı ve acıttıkları farklıdır. Kimi arkadaş acısı çeker, kimi sevda, kimi ana, kimi de baba... Ama muhakkak bir şeylerin yarasını taşırız yüreğimizde. Ben sevdamın acısını çekmiştim ama ben o acıya bile âşıktım. Fakat Ezgi... Ezgi'nin kalbindeki acılar öyle büyüktü ki yaraları dile gelse yaralarından dolayı konuşamazlardı. Yine de her şeye rağmen o, yaralarıyla bile güzeldi. En güzeliydi. En güzelini hak ediyordu.

Hepimiz sus pus olmuş yalnızca Kenan ve Ezgi'ye konsantre olmuştuk zira Kenan öyle bir şey söylemişti ki, ağzımıza görünmez bir bant yapıştırmıştı sanki. Bakışlarımı ürkekçe Ezgi'nin üzerine çevirdim çünkü nasıl hissedeceğini bilemiyordum. Başkası olsaydı böyle olmazdı ama başkası değildi. Ezgi'ydi o... Kenan, kalbinden geçeni direkt diline vurmuştu ve Ezgi'ye öyle bir bakıyordu ki, hislerine inanmamak ya da bunu sorgulamak kimsenin haddine değildi. Sessizlik cevabı olmayan bir soru gibi kafamızı karıştırmaya devam ederken, Ezgi bir şey diyemeden ayaklandı ve hızla odadan çıktı.

Kenan öylece arkasından baktı.

Şaşkınlıkla Ezgi'yi takip etti bakışlarım. Odama girdi ve kapıyı kapattı. Birtakım hareketlilikler sezdiğimde neler diyeceğimi ve durumu nasıl toparlayacağımı bilemedim. Çabucak dudaklarımı ıslatıp çektiğimde Kenan usulca kafasını eğdi ve birkaç saniye bekledikten sonra bana baktı. ''Ben,'' dedi, şaşkınlığı ve yaşadığı duygu sesine resmedilirken. ''Kötü bir şey mi söyledim?''

''Yok,'' diyebildim anında ama ben de olayın içinden çıkmış sayılmazdım. Berat, Kadir, Sevde ve Akif Selim... Hepsi şaşkındı ve suskundu. Yutkunarak ayaklandım. ''Ben ona bir gidip bakayım.''

Telaşla oturduğum yerden kalkıp odama gittim. İçeri girdiğimde Ezgi'yi yatağıma uzanmış bir halde buldum. Çakır ile bakışıyordu. Kapıyı arkamdan kapattığımda bana bakmadan, ''Mislina sonra konuşalım,'' dedi. ''Ayıp etmek istemiyorum ama...'' Duraksadı ve devam etti. ''Lütfen sonra.''

''Ama iyi olup olmadığından emin olmam gerek,'' diye görmeye çalıştım yüzünü. Bomboş bakıyordu Çakır'a. Sebebini biliyordum ama kötü olması beni üzerdi. Ellerimi bir araya getirerek parmaklarımla oynadım. ''Kenan da kendini kötü hissedebilir.''

Mürekkebe Boyanan Sardunya | RaflardaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin