23.BÖLÜM: ''Ateşe Düşmüş Kar Tanesi"

217K 12.6K 21.6K
                                    

Beth Crowley - Warrior

Hailee Steinfeld - Capital Letters

Merhabalar. Biz geldik yine, bu sefer biraz daha erken geldik sanırım. :') Keyifli bir bölüm oldu diye düşünüyor ve sizi bölümle baş başa bırakıyorum.

23.BÖLÜM: "Ateşe Düşmüş Kar Tanesi"

Dünyanın en güzel gün ışığı benim yüzüme doğdu bu sabah

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Dünyanın en güzel gün ışığı benim yüzüme doğdu bu sabah. En güzel kuşlar benim penceremin önünde uçtu ve kanatları yerli yersiz çarptı buğulanmış cama. Dışarıda simit satan amca bile bir başka neşeliydi sanki bu sabah, bilmem nedendir... Bilirim sevgidendir aslında. Gökyüzünde sallanan bulut bile gülümsüyordu tüm evrene inat, onca kötülüğün tek bir tebessümle aşılabileceğini vurgulayarak. Öyle çünkü. Sevgi beraberinde sevgi getirmiyorsa neye yarar ki?

Sevgi, nefretin saflığını köreltmeye yetmiyorsa bir insana nasıl yetebilir ki...

Göğüs kafesime oluk oluk sinmiş sıcaklıkla yatağımın içinde öylece tavanı izlemeye başladım. Sonra sırıttım.

Daha büyük sırıttım.

Buna bir son vermeliydim lâkin yapamıyordum.

Ellerimle yüzümü sakladım.

Tam bir şapşaldım.

Oysa beni öpmemişti, o kadarına hazır değildim zaten. Öyle olmuş olsa bile şu an burada yatağımda değil bir hastane odasında serumlu kollarla yatıyor olurdum. Mutluluk ve heyecandan o hallere düşme ihtimalim olabilirdi. Olamazdı şaka yapıyorum ama ayaklarımın bağı epeyce kesilirdi.

Saçlarıma dokunmuştu, teni tenime değmişti ve gözlerime bakarak, 'Özgürlük senin yanın,' demişti. Bu iyi bir şeydi. Bu çok iyi bir şeydi. Ah, o güzel gözleri bembeyaz karın içinde mavi mavi bakarken bana, kalbimin nasıl çarptığından habersizdi, onun ruhu zaten benden bihaberdi.

Olsun, varlığı biliyordu ya beni, ruhuna da elbet sıra gelirdi.

Yani umarım.

Sırıtmayı elden bırakmadan yatağımdan çıktım. Ev biraz soğuktu, derhal üzerime bir hırka çektim ve ayağıma tüylü panduflarımı geçirip elimi ve yüzümü yıkayarak mutfağa girdim. Saat sekizi geçiyordu ve bugün Sevde'nin doğum günü vardı. Kadirler bir kafe ayarlamışlardı. Bu beraber kutlayacağımız ilk doğum günü olacaktı. O yüzden içimde nedensizce farklı bir his vardı.

Mutfağa girip çay suyu koyduktan sonra oradan çıktım ve salona girdim. Ezgi uyuyordu. Üzeri biraz açık kalmıştı. Usul usul gittim ve yorganı üzerine çektim. Daha sonra çekmecenin altından Çakır ve Kumru'nun mamalarını çıkardım fakat neredeyse bitmek üzere olduğunu gördüm. Alışveriş yapmam gerekiyordu. Sıkıntılı bir halde elimdeki kutuyu Çakır'ın tasına dökerek, ''Günaydın beyefendi,'' diye fısıldadım bir yandan ona bakıp diğer yandan güzel tüylerini okşamaya başlarken. Bana kuyruğunu yavaşça sallayarak tepki verdiğinde başından ayrıldım ve Kumru'nun yanına gittim.

Mürekkebe Boyanan Sardunya | RaflardaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin