19.BÖLÜM: ''Bir Damla Sancı''

247K 14.5K 26.8K
                                    

Harun Kolçak & Gökhan Türkmen - Yanımda Kal

Emre Aydın - Buralar Yalan

19.Bölüm: "Bir Damla Sancı"

İçim de bir bahar, güzden kalma yaprakların sarısıyla sarmış kuruyan kalbini

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


İçim de bir bahar, güzden kalma yaprakların sarısıyla sarmış kuruyan kalbini.

Dışım da bir sonbahar, kederden arta kalmış ruhuna sığınmış sanki yuvasız bir yazar.

Etim ve kemiğim iç içe geçmiş de acıyı tek duvar diye dikmiş bedenime, kıyamıyor ki... Ne ruhuma ayrı bir sızı, ne de vücuduma gayrı bir merhem. Tek bir yerden kanıyorum Akif Selim, senden yana, senden ötürü ve senden beri.

Benim sayı doğrumda senden evvelim yok, senden sonram da.

Olmayacak.

Günlerden salıyı kucaklarken erkenden kalktım ve odamın perdesini hafifçe kaldırarak beyaza bürünmüş caddeye baktım. İçimde bir huzur vardı ki, sanki dünyanın en güzel kuşları bana konser veriyordu. Caddede gezinen arabalar yollardaki karı az çok yok etmişlerdi fakat kaldırım kenarlarındaki ve kaldırımlardaki beyaz ve taze kar yüzümdeki tebessümün ortakçılarından biriydi şüphesiz.

Perdeyi biraz daha kaldırıp hafifçe kenara çekildiğimde gözlerim dün gece onunla oturduğumuz banka kaydı. Sokak lambasının hemen yanındaki o huzur eşiğine. Kalbim yumurtadan yeni çıkmış yavru civciv gibi hayata gözlerini açısıyla kanatlarını çarparken, kalbimin kanatları havalandı.

Gülümsüyordum, hep gülümsüyordum ki.

Kendimi uzaktan izleme şansım olsaydı şayet, ya deli derdim ya da divane.

Ne fark eder ki,

Akıllı biri böylesine düşer mi âşka?

Perdemin eteklerini usulca indirerek arkamı döndüm ve sandalyemin üzerine bıraktığım kalın, gri örgülü hırkamı sırtlanmaya başladım. Çıplak ayaklarım ılık zeminle buluşurken tüylü panduflarımı da ayaklarıma geçirip boy aynamın karşısında dikildim.

Sırıtma artık,

Yeter.

Sırıt,

Hiç ölmeyecek ama onun için ölmeyi göze alacakmışsın gibi sırıt.

Saçlarımı toplayıp tepeden bileğimdeki tokayla tutturdum ve tokadan firar eden tellerini de kulağımın ardına sıkıştırdım. Aynaya bakarken hemen çalışma masamın üzerinde duran siyah eldivene ilişti gözbebeklerim. Sakince aynanın karşısından çekildim ve eldiveni kavrayarak gülümsedim.

Onun ellerine almıştım, oysa o ellerini sakındı ellerim üşümesin diye.

''Allah'ım,'' diye fısıldadım yüreğimde bir huzur ve ferahlık ile. Derin bir nefes alıp verirken onu yerine bırakıp odadan çıktım. Mutfağa yönelmeden evvel elimi ve yüzümü yıkadım. Saat henüz erkendi ve ben yine vaktimden şaşmamıştım.

Mürekkebe Boyanan Sardunya | RaflardaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin