5.Bölüm - 2

22.6K 1.6K 318
                                    

Sabah kapıdan çıkarken her zaman ki gibi Yavuz'u kapıda araba ile beklerken buldum.

"Günaydın Feza." dedi. Gülümseyerek karşılık verdim:

"Günaydın."

"İyi görünüyorsun."

Dün hasta bir şekilde beni eve bıraktığında endişeli görünüyordu. Bu yüzden dinç olmama sevinmişti. Elimde duran -annemin sabah Yavuz için hazırladığı- içinde börek olan kaplardan birini ona uzattım.

"Bu senin. Annem hazırladı." Yavuz önce şaşırdı ardından da gözlerinin içi ile gülümseyerek cevap verdi:

"Zahmet etmiş. Ne gerek vardı?"

"Önemli değilmiş. Sonra teşekkür edermişsin."

"İlk defa biri benim için..."dedi kendi kendine konuşurken ama duymuştum.

"Annen hiç börek yapmadı mı sana?" diye sorduğumda Yavuz buruk bir şekilde gülümsedi.

"Benim annem yok."

Kaşlarım çatık ona anlamazcasına baktığımda Yavuz arabanın arka kapısını binmem için açtı. Arabaya bindim ve Yavuz'un sürücü koltuğuna geçmesini bekledim. Arabayı çalıştırıp yola çıktığı zaman ilerleyen arkadaşlığımızdan güç alarak sordum:

"Yavuz, yanlış anlamazsan bir şey soracağım. Neden annem yok dedin?"

"Biraz karışık. Bir annem var. Berrin adı. Babamın adı da Kemal. Bir de kardeşim var; Bulut. Yani ailem sanırdım onları ta ki evlatlık olduğumu öğrenene kadar. Sonrasında babamın verdiği tüm haklardan vazgeçtim. Talha ile arkadaştık sonra yanında işe başladım. Bu." çok normal bir şey bahsediyormuş gibi bunu bir çırpıda anlatışından anladım ki ya bu olayı ona ağır geldiği için aklının perdelerinin gerisine atarak düşünüyordu ya da gerçekten üstesinden gelecek kadar güçlü biriydi.

"Peki gerçek ailen?" diye sordum bu defa?

"Bilmiyorum."

"Aramadın mı?"

"Aramadım. Beni 7 yaşımda yetimhaneye bırakan bir aile beni büyüten bir aileden daha kötüydü her ne sebeple olursa olsun."

"Neden yanlarından ayrıldın peki?"

"Babam yani Kemal babam beni evlatlık aldığında amacı Bulut'a arkadaş olmammış. Bir evlat değilmiş. Yine de Berrin annem beni gerçek evladıymış gibi severdi. Babam da öyle lakin Bulut gibi değildim onun için."

"Onlarla görüşüyor musun?"

"Babamla hayır, annem arar her gün. Bulut da Talha ile çalıştığım için benden nefret ediyor."

"Talha ile ne derdi var?" Yavuz güldü:

"Bir derdi yoktu ama benimle çalışınca oldu."

"Talha bir düşman kazanmış desene."

"Bulut'u düşmandan saymıyoruz. Şampiyonlar ligini görmelisin." şaka olarak söylediği şeyin ciddi olduğunu Talha'nın şirketine gittiğim o günü anımsadığımda anlamıştım. Bunun beni ürkütmesi gerekirken neden normal karşılıyorum diye düşündüm. Bir istiğfar çektim içimden.

"Talha çok farklı biri." diyerek kendi kendime söylendiğimde Yavuz dikiz aynasından bana kısa bir bakış attı:

"Şu evlilik mevzusu yüzünden mi?"

"Biliyor musun?"

"Evet, anlattı. Ama ben onu anlayacağını düşünmüştüm."

"Anlıyorum. Leyla için... Basit bir evlilik... Yine de biri ile evlenmek benim için o kadar basit durmuyor Yavuz." birkaç dakika düşündükten sonra konuştu:

MİMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin