Kırmızı Anahtar

Bölüm 52: Hakkında Soruldu

***

SAADET

"Benim adam biraz cimridir, o mezarlıklara para dağıtıldığı gün anasının kabrini ziyarete gitmişti. Ama eve eli boş gelince şüphelendim. 'Para mara görmedim ben' dediydi... Ah, dedim bu kesin topladı oradan parayı, başka kadınlarla yiyecek..."

FAHRETTİN

"Benim karı biraz psikopattır. Dedim, ne parası? Para mara görmedim ben... İnanmadı. Evden mevden kovdu beni bir de..."

SAADET

"E sonra sabahına bir baktım, kapımın önünde bir koli para! Ah, Fahrettin dedim, ah! Evden kovulunca aklı başına geldi."

FAHRETTİN

"Yahu aklım başımdan gitti! Çok para vardı... Dedim, Allah'ım ne oluyor? E çünkü ben koymadım o koliyi kapının önüne. Ben de para mara yok! Tabii, çaktırmadım yine de Saadet'e."

SAADET

"O domuz Fahrettin üstüne yattı hemen, hiç ses etmedi. Parayı kendi koymuş gibi davrandı bunca zaman! Ama tabii, şimdi çıktı kokusu..."

FAHRETTİN

"Biz o mezarlıktan para toplama kavgasını yaparken Yağız Bey de oradaydı. Sabah Redkey'in kim olduğunu haberlerde öğrenince anladık işin aslını... Saadet'e de itiraf ettim o zaman her şeyi..."

SAADET

"Meğer Yağız Bey'in işiymiş kolideki paralar..."

FAHRETTİN

"Yağız Bey vermiş o paraları bize... Allah razı olsun yine de, ne diyeyim..."

LALİ

"Deniz yıllardır gelir bana... Yağız'la da onun vasıtasıyla tanışmıştım... Gayet hoş, eğlenceli bir adamdı. Psikiyatr gözüyle sorarsanız da evet, gizemli duruyordu. Ama her gizemli duran insanın da Türkiye'nin en çok aranan suçlusu olduğundan şüphelenmek... Biraz saçma..."

BAHADIR

"Deniz'in sayesinde tanıştık Yağız Bey'le. En başından beri hep biraz tuhaf gelmişti bana... Ama sevdim. Pek arkadaş canlısı değildi gerçi ama yine de şeytan tüyü vardı adamda. Eğlenceli, kültürlü ve oldukça zeki bir adamdı. Bir sırrı olduğunu düşünmüştüm hep. Hatta belki... Belki de şüphelenmiştim bir şeylerden, bilemiyorum..."

SAADET

"Bir keresinde çocuklarla kartopu oynadıydı."

HİKMET

"Ben yasalarına saygılı, işini yapan, devletini, polisini seven, suça suçluya hiç bulaşmamış bir insanım... Lütfen şey yapmasak daha fazla..."

SEYHAN

"Onu hep kıskandım."

TEKİN

"Suratıma bir kere yumruk atmıştı. Eli çok ağırdı."

SEYHAN 

"Uzundu, zengindi, fiyakalı adamdı. Çok da bonkördü... Bir keresinde bize şişesi bin liradan dört tane Chivas Regal ısmarlamıştı, asla unutmam..."

HİKMET

"Ben bir şey ne duydum ne gördüm... Bir alakam da yok kendisiyle. Neyi cevaplayayım? Bir şey bilmiyorum ki?"

TEKİN

"Bir kere de göğsümden itmişti de düşürmüştü beni..."

ÜMMÜHAN