17. Bölüm

23.2K 1.7K 450
                                    

Lütfen hikayeye başlamadan önce yıldıza dokununuz.

herdem6060 beni takip etmeyi unutmayınız.

Ana sayfamda instagram linkim vardır. nerimanvurgunkitaplari instagram hesabını takip ederseniz çok eğleneceğinize inanıyorum.

İYİ OKUMALAR SİZLERİ SEVİYORUM.


"BENİM!" Ömer Çınar benim kelimesinden sonra öyle bir arkasına döndü ki biran düşeceğini sandı. Gözlerinden ateş çıkarcasına mavi gözlere baktığında onun da aynı şekilde baktığını gördü. Cihat ise başka boyuttaydı. Herifin birinin Ecem'e hesap sormasına ve onun da kekelemesine öyle sinirlenmişti ki direkt benim diye cevap vermişti.

"Sen misin Ecem'e o lafları eden..." demesiyle Ömer Çınar'ın öne atılması bir oldu. Ecem hangisi için üzüleceğini şaşırdı. Ömer Çınar eski kickboksçuydu. Cihat'ı evire çevire döverdi. Cihat'ın yanında getirdiği adamda Ecem'i ayrı sarsmıştı. Aylar önce otel de göğsünde ağladığı adam Cihat'ın bu kadar yakını mıydı? Neyiydi? Bunları düşünmeyi bırakıp, Ömer Çınar'ın önüne geçti. Göğüsüne ellerini koydu. Geri doğru biraz itti. Kuzeniyle gözleri kesiştiğinde;

"Lütfen!" dedi. Gözleriyle yalvarıyordu. Cihat umurunda değilmiş gibi sadece Ömer Çınar'a odaklandı. Ecem'in güzel ellerinin o adama dokunmasıyla gözlerinin maviliği kararmaya başlayan genç adamın tek düşüncesi, ona ya da başkasına Ecem asla dokunmamalıydı. O eller sadece onundu. Bu sefer Cihat mutfağa giriş yaptı. Ömer Çınar'ın bakışlarıyla temasını kesmedi.

"Evet! O hatayı yapan benim de, sen kimsin?" diye diklendi. Ecem hala kuzeninin önünde durmuş, onu engellemeye çalışıyordu. Cihat'ın sesi ile gözlerini kapatır gibi oldu. Korkudan mı onu görmeye dayanamadığından mı bilinmez içi dolmuş, taşmak için bir açıklık arıyordu. Ömer Çınar, Ecem'e baktı. Ancak o sevdikleri söz konusu olduğunda sakin bir adam değildi.

"Gel gel ben sana kim olduğumu gös..." cümlesini tamamlayamadan Gülfem Hanım içeriye girdi. İkisine de şöyle bir bakıp, sanki anlamıyormuş gibi davranıp, yemeğe davet etti.

"Eh hadi çocuklar yemekler soğudu," dedi ve beklemeye başladı. Ecem'in gözlerindeki rahatlamayı gördüğünde de doğru yolda olduğunu anladı. Bu iki deli fişek mutfakta kalmaya devam ederlerse birbirlerine girerler diye düşündüğünden;

"Ama hadi çocuklar Kaya Bey oğlum da aç be aç bekliyor..." diye mutfak kapısını gösterdi. Cihat yaşlı kadına bakıp, baş işareti yaptı ve kendini mutfaktan dışarı attı. Yoksa bu çekik gözlü manyağa dalacaktı. Mutfaktan çıktığında emanetinin sanki kırk yıldır geldikleri ev gibi rahat rahat sofraya kurulduğunu gülünce istemsizce dudakları kıvrıldı. Arkasındaki adım seslerinden onlarında geldiğinin farkındaydı.

Kaya'nın yanına Cihat, karşılarına Gülfem Hanım ve Ömer Çınar ve tam Kaya ve Ömer Çınar'ın arasına Ecem oturmuştu. Yemekleri birbirlerine ters ters bakarak geçirdiler. Tek umursamaz Kaya'ydı. Yemekleri afiyetle yemiş, ara ara Ecem'le ve büyük hala ile konuşmuştu. İki sinirli adamdan ses çıkmazken Maviş diken üstündeydi.

"Ohh ellerinize sağlık Gülfem Teyze, uzun zamandır ev yemeği yemiyordum. Hepsi birbirinden güzel olmuş..." Kaya gülerek ve içtenlikle teşekkürlerini sunarken, yaşlı kadın gururla Ecem'e baktı. Elini masanın üstünden tutarak;

"Bu akşam ki bütün yemekleri güzel kızım yaptı," dedi. Cihat öyle bir kafasını kaldırıp, baktı ki, sanki Ecem'i sanki ilk defa görüyor gibiydi. Oysa arkadaşlarının Ecem'in iş yapmamasıyla dalga geçtiğine şahit olmuştu. Hepsi gerçekten çok lezzetli olmuştu.

GURUR SAVAŞI Güzel Seven Kadınlar Serisi 2 (Bitti)Where stories live. Discover now