19. Bölüm

24.4K 1.6K 564
                                    


Lütfen hikayeye başlamadan önce yıldıza dokununuz.

herdem6060 beni takip etmeyi unutmayınız.

Ana sayfamda instagram linkim vardır. nerimanvurgunkitaplari instagram hesabını takip ederseniz çok eğleneceğinize inanıyorum.

İYİ OKUMALAR SİZLERİ SEVİYORUM.

Ecem, Denizli'den dönerken telefonunu açmıştı. Cihat'tan kurtuluş olmadığına göre arkadaşlarından daha fazla uzak kalmak istemedi. Neredeyse on gündür konuşmadığı Merve'si ile İzmir'e geldiği akşam uzun bir telefon konuşması yaptı. Tabi ki sohbetleri ikizlerin izin verdiği sürece gerçekleşti. Gerçi arada 'Ali'm lütfen bu akşam çocuklarla sen ilgilen ben Ecem'le konuşmak istiyorum' diye sızlandığı zamanlarda kapatmak istese de meraklı arkadaşı inatla görüşmeye devam etmişti.

On gündür neler yaptığıyla ilgili bütün detayları Ecem'den öğrenirken, oda Cihat'ın mektubu okuduğu günkü halini anlattı.

"Biliyor musun? Baş edemediği üzüntülerde bacakları kilitleniyormuş. O gece ailesinin haberi yok ama babaanne buradaydı. Kadıncağız onun o halini görünce, kötü bir şey olacak diye telaşından hastalandı. Kızgın olduğum için yüz vermedim ama aslında üzüldüm. Bir de askerde bunun başına büyük bir olay gelmiş. Kimse o günleri konuşmak istemiyor. Cihat ölümlerden dönmüş sanırım.

Düşünsene Ali Buğra bile bana biraz sert çıkıştı. O acı günleri bize hatırlatma ailemden kimseye sorma sakın. Senin beğenmediğin kuzenim, bu vatan için canını ortaya koymuş bir GAZİ bunu bil yeter..." dedi.

Merve'nin anlattıklarından sonra Ecem yorum yapmadı. Şaşırmıştı ama onunla ilgili konunun kapanmasını istedi. Çocukları sorarak geçiştirdi. Telefon kapandıktan sonra bile o hayatı sallamayan, sürekli kendisiyle uğraşan adamın geçmişinde böyle bir şey beklemediğini kendine itiraf etti. Demek ki yaşadıklarından hiç ders almamış hala insanları eziyor diye düşünüp, yumuşamak yerine daha çok kızdı.

Bu muamelenin sadece kendine has olduğunu bilmediğinden genel halinin acımasız olmasıyla daha çok korkuyordu. Çünkü ne kadar inkar etmek isterse istesin hisleri başkaydı. O yüzden onunla olup, hayatı boyunca acı çekeceğine ona kanmayıp unutana kadar çilesini dolduracaktı. 'Unutabilecek misin diye soran iç sesiyle kaşları çatıldı. Unutacaktı elbet bugün olmazsa yarın, yarın olmazsa altı ay sonra oda olmazsa altı yıl ama bir şekilde unutacaktı. O gece mutlak suretle Cihat'ı unutma kararı ile uyumuştu.

Sabah erkenden uyandı. Güzel bir kahvaltıdan sonra Kıymet Hanımın itirazlarına rağmen doktora götürmüştü. Ömer Çınar da destek olunca Kıymet Hanım gençlere uymak zorunda kaldı. Annesinin bir daha koltuk değnekleri kullanmasına gerek kalmadığını öğrendiği anda ki mutluluğu bambaşkaydı. Biliyordu ki babasının ihanetinden sonra daha kötüleşen ve yürüyemeyecek hale gelen annesinin neredeyse on yıl sonra üç ameliyat ile yeniden rahatça yürüyebilmesi çok güzel bir haberdi.

Haftada en az iki gün uygulanacak hidroterapi ile biraz daha düzgün yürüyebileceğini ama aksamasının bu yaştan sonra düzelmesinin imkanı olmadığını söyleyen doktora gülümseyerek baktı. O annesinin düzgün yürümesini değil kimseye muhtaç olmadan hayatını yaşamasını istiyordu. Çünkü biliyordu ki içli annesini tek üzen kendi işini yapamamaktı. Varsın sola yatarak yürüsün dedi içinden ve hemen hidroterapi için uygun bir yer bulmaya bu bir ayda iki gün değil beş gün annesini tedaviye götürüp, yanında olmalıydı. En azından tedavinin yüzde sekseninde destek olurum diye kolları sıvadı. Zaten son ameliyatında sadece üç gün yanında olabilmişti.

GURUR SAVAŞI Güzel Seven Kadınlar Serisi 2 (Bitti)Where stories live. Discover now