GURUR SAVAŞI Güzel Seven Kadınlar Serisi 2 (Bitti)

35. Bölüm PART I

Lütfen hikayeye başlamadan önce yıldıza dokununuz.

herdem6060 beni takip etmeyi unutmayınız.

Ana sayfamda instagram linkim vardır. nerimanvurgunkitaplari instagram hesabını takip ederseniz çok eğleneceğinize inanıyorum.

İYİ OKUMALAR SİZLERİ SEVİYORUM.

Antalya'dan döndükten sonra Ecem'in evinde kalmaya devam ettiler. Şimdi Gaziantep'e gitmek üzere uçaktaydılar. Erken bir saat olduğu için hostesin getirdiği sandiviçi yiyerek kahvaltılarını tamamladılar. Ecem iki gündür milyon kere fırsatı olmasına rağmen ve bu adamın tek derdinin onu yatağa atmak istediği düşünülünce; neden hala öpüşmek için bile bir hamle de bulunmadığını kafaya takmıştı. Aslında kendine itiraf edemese de bu kadar yakınlaştıktan sonra daha ilerisini istediğini biliyordu.

Bir kere dudakları temas etmişti. Onda da Cihat'a öldürecek kadar sinirliydi. Öpüşme denmezdi. Zaten Cihat'ta öpmek için değil susturmak için o hareketi yapmıştı. Adamın güzel bakışlarına, tatlı diline baktıkça ve biraz egolu kazmadan bir ışık görse kendi o dudakların üzerinde hüküm sürecekti. Ancak adam özellikle kaçıyor gibi davranınca mecburen kendini çekiyordu.

Kaya kız kardeşinin isteme töreni olduğu için zaten bir haftadır Gaziantep'deydi. Otelin transfer aracını gönder dese de erkenden kendi karşılamaya gelmişti. Annesinin sabah ezanı ile kalkıp, Cihat için kendini paraladığını biliyordu. Şu an iki kız kardeşini de topa tuttuğuna emindi. VIP çıkışından sevdiği kadın ile el ele gelen emanetiyle keyfi yerine geldi. Kerem'i kendi giderken başka kardeş bırakmıştı. Tokalaşırken;

"Hoş geldiniz?"

"Hoş bulduk Kaya abi," Ecem'in heyecanlı karşılığı iki adamı da gülümsetmişti. Kaya dayanamayıp, mavişe sarıldı. Cihat'ın hafifçe çekerek sarılmayı kısa tutmaya çalışmasına sadece gülümsedi.

Sonbaharın son güneşli günlerini yaşayan şehir de huzurlu bir sessizlik vardı. Dubleks evlerinin küçükte olsa bir bahçesi vardı. Kahvaltı bahçeye hazırlanmıştı. Birlikte evlerine geldiklerinde Selcan Hanım kapıda karşıladı.

"Hoş geldin oğul kokulum! Hoş geldin kuzum," deyip deyip Cihat'a öyle içten yürekten sarılmış ve tekrar tekrar öpmüştü ki Ecem afalladı. Kendi annesi böyle içine sokacak gibi davranmıyor diye düşündü. Sonrasında kendine dönen bakışlar ile Cihat devreye girdi.

"Selcan ana sana sevdiğimi getirdim."

"Oy hoş geldin sefa getirdin kızım," diyerek Ecem'e de sarıldı. Kadının duygu yoğunluğundan hoş buldum diyememişti bile, belli ağlamamak için kendini zor tutuyordu. Kafasını kaldırdığında iki esmer güzeliyle göz göze geldi. Cihat;

"Gel gün ışığım! Ela ve Eda ile de tanış kardeşlerim," diye tanıtınca Cihat'ın yüce gönüllüğüne bir kez daha hayran kaldı.

"Hoş geldin yenge," diyen Ela'ydı. Biraz şaşırsa da bozmak istemedi.

"Hoş buldum."

Birlikte kahvaltı masasına oturdukların da Selcan Hanım Cihat'a ne yedireceğini şaşırmış durumdaydı. Ecem, kendisine garip gelen bu durumu diğer kardeşlerin sadece gülümseyerek seyretmesine anlam veremedi. Allah biliyor ya kendisi annesini herkesten kıskanırdı. Ömer Çınar'la annesini paylaşamama nedeni de buydu. Sevgi konusunda kuzeninden çok farklı değildi. Bunları düşünürken sohbetlerine katılamadığını fark etti. Cihat, elini Selcan Hanımın eline koyup;