30. Bölüm

26.3K 1.8K 586
                                    

Lütfen hikayeye başlamadan önce yıldıza dokununuz.

herdem6060 beni takip etmeyi unutmayınız.

Ana sayfamda instagram linkim vardır. nerimanvurgunkitaplari instagram hesabını takip ederseniz çok eğleneceğinize inanıyorum.

İYİ OKUMALAR SİZLERİ SEVİYORUM.

"Sabah işe gitmeden önce kahvaltı edelim mi?"

Cihat, Ecem'in konuşmasını beklerken nefesini tuttuğunun farkında bile değildi. Yine evet dememişti ama en azından konuşabilecekleri bir ortam olacaktı. Nefesini bıraktı. Güzel mavi gözlere bakarak;

"Tamam, sabah yedi buçuk da alırım seni olur mu?"

"Olur, görüşürüz," dedi ve arabadan hızlıca indi. Çünkü biraz daha kalırsa adamın bakışlarına takılıp, kalacaktı. Hep öyle baksa ya diye düşündü.

Cihat, eve girene kadar sevdiğinin arkasından baktı. Nefesi hala düzene girmiş değildi. Hala Ecem'in kahvaltı edelim mi teklifini inanamıyordu. Umudu dağlara kadar çıktı. Artık tamamen kaybetme korkusunu yaşarken, bu yaşadığı inanılır gibi değildi. Eve gelir gelmez bir duş aldı. Bornozuyla yatağa uzandığında ne yapıp, edip hemen evliliğe ikna etmeyi düşündü. Ecem, ömrünün sonuna dek yanında olmalıydı. Elini kalbinin üstüne koydu. Tavana bakarken, gülümsedi.

"Ah kadın, seni yüreğime hapsettim. Kaçmak istesen de kaçamazsın artık," diye mırıldandı. Uyumaya çalıştı. Ancak içindeki kıpırdamadan dolayı uyuyamadı. İçi içine sığmıyordu. Durup, durup gülüyordu. Huzurlu bir gün geçirdi. Akşama kadar yataktan çıkmadı.

Arayıp, bir sesini duymak istiyordu. Ona gülümseyen, iki yılın sonunda ilk defa ona ismiyle hitap eden kadının gerçekliğine emin olmak istiyordu. Dayanamayıp, aradı. Çalan telefon ile heyecanlandığına inanamıyordu. Sürekli aramıştı aslında ama o zamanlar açılmayacağını biliyordu.

Ecem, Gökçe gider gitmez bir duş alıp, uyudu. Hem gece geç yatmışlardı hem de ev işi yapacak hali yoktu. Ertesi gün iş vardı ve o ne çamaşır yıkamıştı ne de evi temizlemişti. Uyandığında akşam üzere olduğunu gördü. Cihat nasıl uyurken aklındaysa uyandığında da ilk aklına gelen oydu. Hemen telefonuna baktı. Bir mesajı ya da araması var mı diye ancak yoktu. Dudaklarını büzdü. Omuzlarını silkip, acıkan karnını doyurmaya karar verdi.

Mutfakta oyalandığından telefonu duymadı. Hayal kırıklığının dibini yaşayan adamdan habersiz bir güzel karnını doyurdu. Vazgeçilmezi olan Türk kahvesinden koca bir fincan yaptı. Biraz sosyal medyada takılayım beri düşününce telefonu aklına geldi. Telefonunu almaya gittiğinde Cihat'ın iki defa aradığını gördü. Bir tane de mesaj atmıştı.

Kahvaltıdan önce sesini duymak istemiştim. Ağlama emojisi ile biten mesaja güldü. Bir de aramadı diye canım sıkıldı. Sabırsız Ecem diyerek arama tuşuna bastı. Daha ilk çalışta açıldı.

"Ecem!" Sesi öyle şaşkın gelmişti ki Ecem elini ağzına kapatıp, tekrar güldü. Konuşmak için bir nefes aldı.

"Ben mutfaktaydım. Duymammışım."

"Öyle mi? Bende yine açmıyorsun diye üzülmüştüm."

"Aslında açmamam lazım dimi?"

"Hayır ya! Lütfen öyle deme! Nasılsın?"

"İyiyim. Uyumuşum biraz sen nasılsın?"

"Ben mi? Bombayım, bomba!"

"Ne güzel,"

"Ecem, çok mutluyum. İçim içime sığmıyor, söz veriyorum seni pişman etmeyeceğim."

GURUR SAVAŞI Güzel Seven Kadınlar Serisi 2 (Bitti)Where stories live. Discover now