22. Bölüm

22.5K 1.7K 526
                                    

Lütfen hikayeye başlamadan önce yıldıza dokununuz.

herdem6060 beni takip etmeyi unutmayınız.

Ana sayfamda instagram linkim vardır. nerimanvurgunkitaplari instagram hesabını takip ederseniz çok eğleneceğinize inanıyorum.

İYİ OKUMALAR SİZLERİ SEVİYORUM.

Bir gün önce...

"Alo! Canım ne yapıyorsun?" Merve daha yeni kavuştuğu dostunu iki gündür görmüyordu. Geldiği ilk gün onda kalmış, ertesi gün evi toparlamam lazım diye resmen kaçmıştı

"İyiyim hayatım, Nuriye abla sağ olsun evi hep, havalandırmış o yüzden çok yorulmadım. Eşyalarımı yerleştirdim. Biraz da toz moz uğraştım işte beni boş ver. Aşklarım ne yapıyor?" Merve her zaman ki gibi ikizler söz konusu olunca gülümsedi. Neredeyse yaşına basacak çocuklarına ölürdü.

"Ay Ecem bunlar gittikçe daha mı tatlı oluyorlar yoksa ben daha çok mu seviyorum?" Ecem kahkaha attı. Merve hep anaçtı. Çocuk sevgisi olmasa bile sevdiklerini sarmalamasından nasıl anne olacağı belliydi. Ancak gözlerindeki parıltı bambaşkaydı.

"Hani sevgili birinci eniştemden daha çok kimseyi sevemezdin."

"Onun yeri ayrı ama Ali'm duymasın dünya bir tarafa bebişlerim bir tarafa... Neyse pazartesi işe başlayacaksın. Bak bugün çarşamba diyorum ki yarın Çatalca'daki çiftliğe gidelim. Hem baş başa oluruz hem de orayı görmüş olursun."

"Sen, beni aşk yuvanıza mı davet ediyorsun?" diye hayretle sordu. Çünkü çiftliği o kadar güzel anlatmıştı ki, bir hafta sonu hep beraber gidelim diye kızlar plan yapmak isteyince, orası bizim aşk yuvamız kusura bakmayın şimdilik kimseyle paylaşamam demişti. Hem de kaşları çatık sert bir şekilde. Kızlar ilk önce kahkaha, atmış sonra sizin fantezilerinizi yaşamanız için biz dışarı çıkarız, çapkın eniştemizi kızdırmak istemeyiz diye dalga geçmişlerdi. Ama Merve'nin bu konuda ciddi olduğunu anlayınca ısrarcı olmamışlardı.

"Aşk yuvamızı zaten ikizlerle paylaşıyoruz. Bize özelliği kalmadı yani," diye gülerek cevap verdi. Gerçekten hayatında ilk defa bencillik etmiş, orayı sadece sevdiği adamla paylaşmıştı. Orada geçirdikleri günler, geceler aklına gelince heyecanlandı. Hatta bacak arasına bir şeyler olduğunu hissedince utandı. Kocasına edepsiz, doyumsuz diyordu ama kendi Ali Buğra'dan beter olmuştu.

"Olur, bana da iyi gelir. Düşün neredeyse bir buçuk aydır İzmir'deydim. İki kere ancak denize girdim. Havuzda vardı değil mi?"

"Var, var ama arazi o kadar güzel ki havuz ile zaman geçirmek ister misin? Bilmem," diye programı yaptılar. Sabah Ali Buğra'nın bir davası vardı. Ondan sonra çıkacaklardı. Zaten haber verilmiş her şey onlar gittiğinde hazır olacaktı.

Cihat, deliler gibi çalışmıştı. Biran önce İstanbul'a dönmek Ecem'in mavi gözlerinde kaybolmak istiyordu. Hala telefonlarına çıkmıyor, tek bir mesajına karşılık vermiyordu. Sakallarını kaşırken aklına bir fikir geldi. Ali Buğra yardım eder miydi? Bilmiyordu. Ecem'e yaptıkları yüzünden uzun zamandır mırın kırın konuşuyordu. Desteğini çekmiyordu. Ancak Ecem onu affetmezse onunda hiç affetmeyeceğini biliyordu. Kardeşi de hatalar yapmıştı. Ancak o çok çabuk toparlamış ve uykusuz gecelerin, zorlu ayların ardından sevdiğine kavuşmuştu.

İkizleri çok seviyordu. Acaba onunda Ecem'den bir çocuğu olur muydu? 'Sen! Çocuk mu istiyorsun?' diye hayretle soran iç sesine gülümsedi. Çünkü o kara günden beri ilk defa gelecekle ilgili güzel bir hayal kurduğunun farkındaydı. O acı günlerde öyle arafta kalmıştı ki, kendini affedemiyor sadece ölmek ve onun için canlarını verenlerin yanına gitmek istemişti. Doruk ve Kaya bir nebze olsun vicdanını rahatlatmıştı ama o kadardı işte devamı gelmemişti. İçindeki acı bir türlü kapanmadı. Sadece günlerini doldurmuş, hiçbir zaman eskisi gibi gülememişti.

GURUR SAVAŞI Güzel Seven Kadınlar Serisi 2 (Bitti)Where stories live. Discover now